"Banka kredisiyle büyüyemezsiniz. Sadece banka kredileriyle ekonomisini büyütmüş bir ülke bulamazsınız." SPK Başkanı Vedat Akgiray, biraz da akademisyen kimliğiyle süylüyor bunu... Boğaziçi Yöneticiler Vakfı'nın düzenlediği sohbet toplantısında Akgiray'ı dinlerken, son 20 yılda krediyle hızlı büyümüş, sonra da aynı hızla küçülmüş, hatta yok olmuş firmalar geldi aklıma... Büyümek için yatırıma, yatırım için ise kaynağa ihtiyaç var. Türkiye, bu kaynağı üretmekte hep zorlanmış. Devlet, kendi açığını finanse etmek için ülkedeki tasarrufun da dışarıdan gelen kaynağın da önemli kısmını emmiş yıllar yılı... Başkan Akgiray,"Hazine bonosunun en cazip yatırım aracı olması ülkeye kötülüktür" derken bu çarpıcı hakikati hatırlatıyor aslında... Oysa Türkiye, yatırım için sermaye üretecek araçlara da imkânlara da sahip... *** Halka açılarak maliyetsiz bir kaynağa ulaşmak en bilinen yöntem... Ama bu yöntemin dahi ne kadar kullanılabildiği ortada... Birçok şirket, ama bilgisizlikten, ama mevzuat uygulamalarından, ama boğucu denetimlerden, bu kaynağa ulaşamıyor. Başkan Akgiray, şirketlerin, girişimcinin sermaye kaynağına ulaşmasını kolay ve cesaretlendirici hale getireceklerini söylüyor. "Getir iş planını, mali tablolarını, at altına imzanı, SPK izin versin" diyor. "Firma eğer halka arzdaki projeksiyonlarına, iş planına daha sonra uymazsa, zaten piyasa değeri düşer" diyor. Başkanın konuşmasında halka arzlarla ilgili SPK'da bir zihniyet dönüşümünün ipuçlarını bulmak mümkün... *** Cesaretlendirici ve yol gösterici bir denetim... Suistimale ve yasadışılığa tavizsiz davranan ama operasyonel riski, şirketin rutin işlerini hesaba çekmeyen bir denetim... Sermaye piyasasının önünü açacak ve yıllardır hâlâ gelişememiş bu piyasayı hızla büyütmek için bu zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var. SPK'nın pragmatik başkanında bu vizyonu ve inisiyatifi görünce, ülkenin iktisadi büyümesine dair umutlarım bir kez daha güçlendi.