Sıfırcı Hoca mı, sıfır isabetli hoca mı?

Moody's Türkiye'nin ekonomik görünümünü "lutfedip" pozitife çevirince, bir gazete "Sıfırcı Hoca'dan tam not" başlığını atmış. "Türk ekonomisi beklenmedik derecede dayanıklı; güçlü büyüme etkileyici" diyor Moody's... Türkiye'nin kredi notu Ba2... Yani yatırım yapılabilir ülke seviyesinin iki basamak altında...hâlâ... O halde sormak gerekmez mi Sıfırcı Hoca'ya, "ekonomi sağlam ama notlar bunu neden teyid etmiyor" diye? *** Kredi derecelendirme yani reyting önemsiz demek istemiyorum. Risklerin ölçülmesi, ekonomilerin yönünün ve potansiyelinin anlaşılması için -tek değilse de- gerekli kriterlerdendir kredi reytingi... Referans noktasıdır. Lakin 2008 krizi gösterdi ki, reyting şirketlerinin notları riskleri de ülkelerin potansiyelini de ölçmekten uzak... "A" notuna sahip İrlanda ve İzlanda, Türkiye'nin üzerinde notları olan Macaristan, Romanya, Baltık ülkelerinin ekonomileri krizde baş aşağı gitti. Notu bir basamak yükselsin diye doğumhane kapısında bekler gibi bekleyen Türkiye ise ekonomisi krizden en az etkilenen ve en çabuk toparlanan ülke oldu. *** IMF Başkanı Türkiye'nin IMF yönetimine girmesi gerektiğini söylüyor. Clinton "Türkiye 21. Yüzyılı şekillendiren ülkelerden olacak" diyor. Birçok yatırım bankası Türkiye'yi gelecek 10 yılın ekonomik cazibe merkezi olarak gösteriyor. "Sıfırcı Hoca" ise hâlâ "görünüm pozitif ama not yükseltmek için seçimleri beklesek mi" diye akıl yürütüyor. Moody's'in verdiği notlar krizde neredeyse sıfır isabet kaydetti. İtibar ve inandırıcılığı ciddi biçimde sorgulanır hale geldi. Türkiye'nin notunu olması gerektiği seviyeye çıkarmakta bu kadar ayak sürümese, kendi itibarına yarar sağlamış olur. Bir de "malumu ilam" etmiş olur.