Şike...32 kısım tekmili birden...

Vaziyet o ki, şike davası Ergenekon ve Balyoz gibi vesayet rejiminin kalbine dokunan davalardan bile daha zor ve çetrefil... Federasyonundan Hükümetine, Meclisinden medyasına herkes sürekli bir savrulma hâlinde... Oysa şike davası da, tıpkı Ergenekon gibi, Balyoz gibi eski Türkiye'nin kötülüklerinden, arazlarından, vesayetçi yapılarından arınmanın bir eşiği... Nasıl ki diğer davalar akamete uğrarsa vesayetçi yapının hortlaması an meselesiyse; Şike davasının kadükleştirilmesi veya söndürülmesi de aynı yapının bir başka uzantısının yaşamasına yol açacak. Bunu görmek için hukukçu, siyasetçi, futbol analizcisi olmaya filan da gerek yok. Biraz iz'an, biraz idrak ve vicdan yeter, meseleyi tahlil etmeye... İşin garibi, diğer davalarda 'statükonun devamı-statükonun sona ermesi' şeklinde iki karşıt uçta duran siyasi partiler dahi şike davasının -neredeyse- alelusul bitirilip kapatılmasını istiyor gibi bir hâl içindeler... 58.maddeydi, CAS'tı,istifaydı, play-off'tu derken herkesin kafası karmakarışık hale getirildi. Suç neydi, kim niye itham edilmişti konuşulmuyor artık... Karartma ve kanaat yönlendirme böyle yapılıyor herhalde... Futbol kirli idi, böyle giderse kirli kalmaya devam edecek. Nerede bu sivil kuruluşlar! TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni Anayasa için STK'ların Meclis'e görüş ve tekliflerini iletmediklerinden yakınıp 'nerede bu sivil kuruluşlar' diye sitem etmiş. Halbuki yeni anayasa için TESEV, İGİAD gibi kuruluşların, hazırladıkları teklif ve görüşlerden oluşan mufassal çalışmaları var. Nitekim geçen hafta İGİAD'ın Av. Reşat Petek başkanlığında bir heyete hazırlattığı 'yeni anayasa için görüş ve öneriler' başlıklı çalışmayı yazmıştım. 'Anayasa için görüş verenlere dokunulmazlık'tan 'Meclis fiili bir başlangıç yaparak 82 Anayasası'nı yok saysın'a kadar ciddi öneriler içeren bu teklifleri TBMM'ye sunacaklarını söylemişti Av. Petek... Dün İGİAD'a sordum. TBMM Başkanı Cemil Çiçek'ten randevu istemişler, bekliyorlarmış. 'Neredeler?' sitemine 'buradayız, hazırız' diyebilmek için... Anayasa ve Akademya Yeni anayasadan bahis açılmışken, bugün yapılacak bir anayasa çalıştayını da duyurayım: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde düzenlenecek çalıştayda laiklik kavramından değiştirilemez maddeler sorununa, temel hak ve özgürlüklerden 'anayasanın ideolojisi'ne kadar 'suya sabuna dokunan' birçok mevzu tartışılacak. Yeni anayasa için üniversitelerin -ideolojik statükoyu kutsamayan- katkılarının çok faydalı ve önemli olduğunu düşünüyorum. Yeni anayasanın yapılması hususunda azalan ümitleri yeniden canlandıracak çabalar oluşmaya başlıyor galiba...