Sıktı artık... gerçekten!

A -
A +

Diğer % 50'yi anlamak... Endişeli modernler... Kentli laiklerin kaygılarını gidermeye çalışmak... Masum görünen bu mütehakkim dilden ikrah etmiş bulunuyorum. Dün 'Türkiye türklerindir' gazetesinin manşetinde 'diğer yüzde 50'yi anlamaya çalışıyorum' manşetini görünce 'yeter artık' dedim. Bir siyasi parti ve temsil ettiği milyonlarca insan iktidara geldiği günden beri onlardan habire endişelenen, daimi tedirginlik halinde olan bir grup insan olacak. 9 yıldır 'sürekli endişelenen' bu hanımların-beylerin 'endişelerini haklı çıkaracak' tek emare olmayacak. Ama onlar yine de endişelenip duracaklar ve iktidar partisinden ve ona oy veren 20 milyon kişiden 'endişelerini gidermelerini' isteyecekler. Üstelik bunu bir talepten çok diğer tarafın 'ödevi' gibi görecekler. Ve sürekli 'benim endişemi gidermelisin, beni ikna etmelisin' diyecekler. Niye kardeşim? Sen 9 koca yılda hayatında endişelerini çıkaracak bir olumsuz unsur sayabiliyor musun? Yaşam tarzında, kıyafetinde, tercihlerinde, refahında 'bu iktidarın yol açtığı' hangi kötüleşmeyi sayabiliyorsun? Sayamıyorsun değil mi? Lakin bir endişeleniyorsun, bir korkuyorsun, sorma gitsin! Ve istiyorsun ki iktidar ve 20 milyon insan seni rahatlatmak için sürekli debelensin, sana türlü şirinlikler yapsın! Mesela şimdi 'bilge olduğunu zanneden' eski bir genel yayın yönetmeninin hayalindeki gibi 'mini etekle namaz kılsın, başörtülü şarap içsin' ki sen ikna olup endişelenmekten vazgeçesin, öyle mi? Yok kardeşim! Sen 9 yılda, yaşamında zerrece kötüleşme olmamışken, yaşam tarzını sere serpe yaşarken 'endişelerinden' kurtulamamışsan, kusura bakmayacaksın. Ve dürüst olacaksın. Endişe dediğin şeyin aslında nefret ve tepki olduğunu, ve nefret ettiklerin 'ağızlarıyla kuş tutsa' da senin pozisyonunda bir değişiklik olmayacağını itiraf edeceksin. 80 yıl 'kendilerini sizden onay almaya' zorladığınız insanları şimdi de 'endişelerinizi gidermeye' zorluyorsunuz. Üstelik endişelerinizin 'hiçbir' rasyonel temeli yokken... Yeter...gerçekten yeter! Hey gidi koca diktatörler Fotoğrafta Sovyet Rusya'nın biri kurucu iki diktatörü var: Lenin ve Stalin. Moskova'da turistlerle hatıra fotoğraf çektiriyorlar, bir kaç ruble karşılığı... Tabii ki çakma diktatörler... Bir zamanlar ülkelerinde 'tapınırca sevilen' iki 'kutsal lider... Heykelleri her meydanda dikili olan; Söyledikleri 'değişmez buyruk' kabul edilen; İsimlerinin sonuna eklenen izmlerle 'dogmatik ideolojiler' üretilen; Bir zamanların tartışılmaz, yüce liderleri... Onlar da öldüler, kurdukları ideolojiler ve söylemleri de... Şimdi birer 'pop kültür' figürü, hatıra nesnesi ikisi de... Demek ki neymiş? Hiçbirşey ebedi, ilelebet filan değilmiş... Allah'tan başka...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.