Sivil, demokrat, dindar...

A -
A +

Bu ülkenin yakın tarihindeki en vizyoner, en ufuk açıcı, en tabu kırıcı liderinin vefat yıldönümü bugün. Statükoyu değil değişimi önemseyen, otokrasiyi değil demokrasiyi öne çıkaran, korkularla değil umutlarla hareket etmeyi öğreten Turgut Özal, 14 sene önce ebedi aleme gitti. Bu ülkenin insanına, "kendisine çizilen sınırların dışında, kendisine tarif edilenlerin ötesinde bir dünya olduğunu" gösterdi Özal. Üç temel hürriyete vurgu yaparak, yasaklarla, dokunulmazlarla, dogmalarla kuşatılmış bir topluma özgürlüğü hatırlattı. Tartışmaya, "acaba ?" demeye, "neden ?" diye sormaya cesaretlendirdi hepimizi. İçine kapanmayı vatanseverlik zanneden, her yerde, hatta kendi toplumunda düşman arayan hastalıklı bir zihniyetin karşısına özgüveni, aydınlığı, bireyin özgürlüğünü koydu. Geleceği geçmişin korkuları üzerine değil, bugünün gerçekleri üzerine inşa etmeyi öğretti. Zihniyet dönüşümü Türkiye yılda 200 milyar dolar dış ticaret yapan, 400 milyar dolar üreten bir ülke haline geldiyse, Özal'ın açtığı ufuklar sayesindedir. Üstelik 90'lı yıllar boyunca inanılmaz derecede kötü yönetilmiş bir ülke olmasına rağmen... Bugün küreselleşmeyi emperyalist tehdit olarak, AB'yi işgalci olarak tarif edenler hâlâ var. Demokrasinin "seçilmişlerin iktidarı" olduğunu, ekonomik gelişmişliğin ve refahın ancak özgürlüklerin genişlemesiyle sağlanabileceğini idrak etmekte zorlananlar hâlâ var. Var olacaklar da... Zira çoğulcu demokraside farklı fikirlere yer olmalı... Ancak, bu ülkenin insanları artık korku ile yönetilmek istemiyorlar. Özal dünya ile entegre olmuş, kendine güvenen bir Türkiye tarif etti bizlere. Seçkinci ve jakoben yönetim usulleri geçmişte kalıyor artık. Bu ülkenin insanı, kendisini sıkan korku cenderelerinden kurtuluyor ve kendi iradesinin ülkesinde hakim kılınmasını istiyor. Özal'ın cenazesinin ardında yürüyen milyonlarca insan, başlıktaki ifadeyle tarif ediyorlardı cumhurbaşkanlarını. 14 yıl sonra da aynı kelimelerle tarif etmek istiyorlar. Türkiye aydınlık bir geleceğe doğru sağlam adımlarla ilerliyor. Demokratik biçimde, özgürce ve kararlı olarak... Ruhun şad olsun sevgili liderim...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.