Bazı gazeteleri okuyunca, bazı yorumcuları dinleyince "yer ile yeksan olmamak" mümkün değil... Öyle bir felaket tablosu, öyle bir tükenmişlik abartısı, öyle bir mahv-ı perişanlık" gulgulesi ki, anlatılır gibi değil... Zannedersiniz ki kriz ABD'de değil Türkiye'de patladı, Lehman, Citibank sanki Türk bankaları... Çıkarılan gürültüye bakarsanız Türkiye'yi korkunç ve önlenemez bir felaket bekliyor. Öyle bir çığırtkanlık ki, ekonominin "yokuş aşağı giden ve freni tutmayan bir Murat 124'e benzetilmesi" mi dersiniz, "esasen çökmüş ama çökmemiş gibi yapan bankacılık sistemi" mi dersiniz! Bir gazetenin, "krizi abartıyorsunuz, Türkiye'ye güveniyoruz, bu sene 700 kişi daha alacağız" diyen Carrefoursa genel müdürünün konuşmasından bile kötümser bir manşet çıkardığını söyleyeyim de anlayın artık... *** Küresel ekonomi sıkışıyor, resesyon tehdidi tüm ülkeleri korkutuyor. Dünya finans piyasasından kaynak üretmek zorlaşıyor. Türkiye'de de daralan ihracat ve finans kaynakları şirketleri zorluyor. Ciddiye alınması gereken bir iktisadi problem var ortada... Nitekim 4 aydır, finans krizinin ciddiye alınması gerektiğini, "krizi fırsata çevirme" fantezisini bir yana bırakıp durumun önemini anlamak gerektiğini yazıyorum. Yani yaşananları hafife alanlardan değilim. Lakin, bu mübalağa sınırlarını geçen "mahvolduk, bittik, kriz ülkeyi ezip geçecek, hiçbir tedbir yok" vaveylasının mantıklı bir izahı var mı Allah aşkına? Bu nasıl bir ajitasyondur, bu nasıl bir moral yıkıcılıktır? İşim gereği finansal problemleri, piyasa sıkışıklıklarını yakından hissedebilecek konumdayım. Yani hariçten gazel okumuyorum. Ama ortalığı yangın yerine çeviren bu "kriz goygoyculuğunun" haklı temelleri olduğuna inanmıyorum. Bu vaveyla ile ürkütülen yatırımcının, korkutulan tüketicinin, tedirgin edilen üreticinin "kasılıp kalacağını" ve bunun da var olan sıkıntıyı katlayıp, zaten yavaşlayan ekonomiyi tıkayacağını görmüyorlar mı diye düşünüyorum. Daha doğrusu düşünüyordum; ta ki bir başyazarın, anafikri "AK Parti krizle geldi, krizle gidebilir" olan yazısındaki şu cümleyi okuyana dek: "Kriz safa geldi, hoş geldi." "Koyun can, kasapsa et derdinde" dedikleri bu olsa gerek! Ne diyelim, Allah bu ülkeyi, "nefreti idrakinin önüne geçmişlerin" şerrinden korusun...