Sosyal güvence istiyor musunuz?

Cevabınız evet ise, sosyal güvenlik sisteminin "acilen" reforme edilmesini de istiyorsunuz demektir. Zira mevcut haliyle bu sistemin birkaç yıl içinde çökmesi kaçınılmazdır. Her sene 15 milyar dolardan fazla açık veren, aktüeryal hesapları alt üst olmuş bir yapının ayakta kalması mümkün mü? Üstelik, mevcut yapıda 3 farklı kurumun (SSK, BağKur, Emekli Sandığı) farklı güvence uygulamaları çalışanlar arasında adaletsizliğe yol açıyor. Popülist politikacıların "benim işçim, benim memurum" diyerek verdikleri "erken emeklilik ulufeleri", "yeşil kart kıyakları" sonucunda beli üç yerden kırılan sistemi, bu hükümet cesaretle ele aldı. Kapsamlı bir Sosyal Güvenlik Reformu hazırladı. Kurumları tek çatı altında toplayan, genel sağlık sigortasını hayalden gerçeğe dönüştüren bir reformu 3 yıllık bir çalışma sonucunda yasalaştırdı. Ama reform Cumhurbaşkanlığından veto yedi, bilahare de Anayasa Mahkemesi yasanın "memurları ilgilendiren" kısımlarını iptal etti. Ayrımcılık TÜSİAD, Yüksek Mahkeme'nin kararını "memurlar lehine ayrımcılık" olarak niteliyor. Türkiye bir hukuk devleti; yargı kararına tabii ki uyulacaktır. Ama ortadaki gerçeği de görmemiz lazım. 2007 bütçesinde sosyal güvenlik açıklarına ayrılan rakam 23 milyon YTL. Bütçenin % 10'undan fazla, Milli Gelir'in % 5'i. Hazırlanan reform yasası yürürlüğe girmediği takdirde de bu açık büyüyerek devam edecek. Bütçenin en büyük gelir kalemi olan vergiyi bizler ödüyoruz. Yani erken emekliliklerin, eşitsiz uygulamaların, yanlış aktüeryal hesapların, yeşil kart istismarlarının bütçedeki ceremesi bizim cebimizden çıkıyor. Reform yasası, memurların tabii olduğu Emekli Sandığının da diğer sigortalılarla aynı hükümlere tabi olmasını öngörüyordu. Zira sosyal hukuk devletinde herkes eşit haklara sahip olmalıdır: bazıları "daha eşit" olmamalıdır. İptal edilen maddeler, bu eşitliği sağlamayı hedefliyordu.Yasa yeniden yapılır, iptal olur, yürürlüğe girer, girmez vs.. Biz şunu bilmeliyiz: sosyal güvenlik sistemi mevcut haliyle "gelecek güvencesi" vermekten çok uzaktır. Orta vadede mevcut sistemin işlemesi neredeyse imkansızdır. Vatandaşlar olarak gelecekte emeklilik güvencesi, yarınlarda sağlık güvencesi istiyorsak, sistemin reforme edilmesini ve eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasını dilemekten başka çaremiz yoktur.