İnsanoğlunu geliştiren bilgi, tecrübe, gözlem gibi unsurlardır. Öğrenerek, yaşayarak müşahade ederek idrakimizi ve zihni melekelerimizi geliştiririz. Hayata ve etrafta olup bitenlere önyargı ile bakmayan, beyninde düşünce kanalları açılmamış herkes yaşadıkça olgunlaşır, olgunlaştıkça da aklı selimini ve idrakini daha çok kullanır. Girizgahın biraz uzun olduğunun farkındayım.Türkiye'nin 20 yıllık özelleştirme sergüzeştinin mihenk taşlarından birisi olan Telekom bu defa -inşallah- mutlu sona ulaştı. İyi bir fiyatla ve bu fiyatı ödeyebilecek güce sahip, yetkin bir grubun ihaleyi alması da işin sıhhati açısından önemli idi. Lakin, zihni biryerlerde takılıp kalmış "vatan kurtarıcılar" yine devreye girdi ve daha ihale sonuçlanmadan, iptal için mahkemeye gittiler. Üstelik bunu bir övünç vesilesi yaparak... Bundan 11 yıl önce Telekom'un, o zamanın rayiç fiyatları ile 25-30 milyar dolara özelleştirilmesini mahkeme yoluyla engelleyen Mümtaz Soysal da geri durur mu? O da koruma görevini ifa maksadıyla mahkemeye gidiyor. Kılık-kıyafet Özelleştirmeye karşı çıkmayı vatanseverlik, ekonomik akla göre davranmayı ise vatanı satmak olarak kabul eden bu statik zihinlerin, son "incileri" tam evlere şenlik: Telekom'un işletme hakkını alan Oger grubu arap kökenli ya...Bizim "bekçiler" şimdi de, yeni dönemde Telekom binalarında başı örtülü personel çalışıp çalışmayacağını izliyorlarmış. Bakalım "arap kökenli yeni sahipleri" kamusal alanı ihlal(!) edecekler mi? Abarttığımı sanmayın lutfen, bizim "ulusalcılar" bu endişeyi taşıyorlar. Tam "güleriz ağlanacak halimize" durumu... Neyse ki, statik zihinler bu ülkede ekseriyeti teşkil etmiyorlar da, Türkiye yine de çağdaş ve özgür bir toplum olma yolunda ilerleyebiliyor. Telekom'da satılan sadece 21 yıllık işletme imtiyazı. Şebekeler,antenler vs. zaten devletin mülkiyetinde kalıyor. İşletme imtiyazının yüzde 45'i de devlette kalıyor. Devlet onu da ileride satabilir. 21 yıl sonra ise imtiyaz yine devletin olacak. Tüm dünyada da telekom özelleştirmeleri böyle oluyor. Ama bizim "gizli amaç okuyucular" şimdi de telekom binalarında başörtülü çalışan olabilir ihtimalinin peşine düşmüşler. Zihnimiz durağanlaşmadığı için ne kadar şükretsek az, değil mi?