Su sporu mafyası!

A -
A +

Bu ülkede gelişen, kazanç sağlayan ne varsa hemen yanıbaşında da bir mafyası bitiverir. Son yılların parlayan sektörü turizme de "kaba kuvvetle rant sağlayıcıların" el atmaması düşünülemezdi haliyle... Haberi görmüşsünüzdür; Alanya'da turistlere su sporları yaptıran iki grup, rant paylaşımı yüzünden birbirlerine girmiş. Sonuç; ölen ve yaralanan insanlar. Aslında hiç de şaşırtıcı değil. Kazancın zorbalıkla ve kuralsızca paylaşımı o kadar yaygın ki bu ülkede. Nereye baksanız, hangi işkoluna girseniz mutlaka "racon kesen" bir kaba kuvvete, çeteye, mafyaya rastlıyorsunuz. Göç, kuralsız şehirleşme, hemşehricilik, göz yumma derken gelinen nokta ortada. Şehrin ortasında, devlete meydan okurcasına rant paylaşan, vuran, vurulan, tehdit eden, döven kuralsız insan yığınları... Kaçak gecekonduyu yıkmaya gelen kolluk kuvvetleriyle pervasızca kavga edebilen organize çeteler, şehrin göbeğinde korkusuzca otopark işleten, haraç toplayan mafya bozuntuları... İç düşman? Bu ükeye gelen yabancı sermaye vatanı istila edecek diye vaveyla eden, AB'nin istediği yasal düzenlemeleri "müdahale" olarak tel'in eden "ulusal bekçiler", bu ülkenin sokaklarında, parklarında, ticaretinde yıllardır büyüyen mafyalaşmaya, bozulmaya, kuralsızlaşmaya ne derler acaba ? Parasıyla, prensibiyle bu ülkeye gelip kanuni çerçeve içerisinde yatırım yapmak isteyen, vergi veren, yasayla denetlenen yabancı şirketlere "müstevli düşman" muamelesi yapanlar, çok sevdikleri ülkeleri, yozlaşmış insan yığınları ve çeteler tarafından -neredeyse-istila edilirken hangi mukavemeti gösterdiler? Türkün Türke propagandası kabilinden başka ülkelerde yürüyüşler yapıp "verdirtmeyiz, böldürtmeyiz" diyerek AB'yi, yabancı sermayeyi itham etmek, Türkiye'deki sosyal ve ekonomik kirlenmeyi engellemiyor. Bu ülkeyi sevmek, milli duyguları hamasetle kabartarak olmuyor. Bu ülkenin iktisadi ve sosyal gelişimini, dünya ile entegrasyonunu istemek milliyetçiliğin de vatan sevgisinin de daniskasıdır. AB'ye üyeliği savunanları ülkesini sevmemekle itham edenler, tam üyelik için 1987'de başvuran rahmetli Özal'a da aynı ithamı yöneltirler mi acaba?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.