Suriye'deki zulüm, acı ve özgürlük mücadelesi konuşuldu Bursa'da...
Nahda Network'ün mottosundaki gibi 'olağan kahramanların olağanüstü mücadelesinin' hikâyelerini dinledik.
Totaliter ideolojilerin, diktatörlüklerin bir ülke halkına neler yaşatabileceğinin misallerini...
Lakin aynı zamanda halkların baskıya, dayatmaya 'yeter' demeye karar verdiklerinde ortaya çıkan kararlılık ve azmi de hissettik o toplantılarda...
Suriye zulmün ve katliamın sadece bugün yaşandığı bir ülke değil...
Müslüman dünyanın içini hâlâ acıtan, on binlerce insanın ağır silahlar, bombalar altında katledildiği Hama katliamı, üzrerinden 10 yıllar geçmesine rağmen hafızalarda...
Bugünkü Suriye'nin farkı, insanların zulme seslerini yükselterek, savaşarak cevap vermeleri...
Nahda Network'ün Bursa toplantısı, Suriye'de 'aslında neler olduğunu' anlamak isteyenler için verimli bir bilgi ve haber ortamı sundu.
Ama 'siyasiler ve diplomatlar konuşsun, biz de haber yapalım'cı Türkiye medyası yoktu zirvede...
Suriye Özgürlük Ordusunun üst düzey temsilcileri, Arap ülkelerinden güçlü gazeteciler, Suriyeli aktivistler, sığınmacılar oradaydı, bildiklerini, gördüklerini anlatmak üzere...
Ama bizim medyanın 'hep bilen, en bilen' yorumcuları yoktu.
Zirve boyunca içeriden konuşan aktivistler, Arap gazeteciler bana şunu bir kez daha hatırlattı:
Acıların, zulmün ve özgürlük talebinin 'ama'sı olmaz.
Bursa'da bayrak indiren refleks
Bursa'daki zirve'ye katılan Suriyeli aktivistler Özgür Suriye Ordusu'nun bayrağını masalara koymak istemişler.
Toplantı'nın düzenlendiği kongre merkezinin sorumluları buna izin vermemişler önce, bayrakları toplamışlar.
Aman siyasete girilmesin mealinde sürreel bir tepki de vermişler.
Toplantı Suriye'deki isyanı konuşmak üzere düzenleniyor.
Katılanların çoğu aktivist veya sığınmacı...
Kendi bayraklarını masaya koymak istemeleri mi garip olan, yoksa bundan ürküp 'kaldırın bunları' diyenler mi?
Kongre merkezi yöneticilerinin ödlerini koparan bayrak ile Başbakan Erdoğan'ın fotoğraf çektirdiğini de hatırlatalım bu arada...
Şu 'korku ile malul zihinler' ne zaman normalleşecek?
Özal...
Türkiye'nin zihnindeki prangaları kıran, 'ideolojik vesayeti yok etmeden ülkenin bir yere varamayacağını' ilk defa bize hissettiren, bilhassa benim kuşağıma cesaret veren Turgut Özal 19 yıl önce bugün vefat etti.
Türkiye'nin karanlık dönemi olan 1993'te...
Bu ülke'nin ufuk inşacısı olan o güzel insana Allah'tan rahmet diliyorum.