Müzakereler başlayacak mı ertelenecek mi tartışmaları süredursun, halkın tasavvurunda, neyin ne şekilde müzakere edileceği hakkında ciddi bir bilgi eksikliği mevcut. Zannediliyor ki, AB temsilcileri ile Türkiye'nin temsilcileri karşılıklı oturacaklar ve şartları tartışacaklar; bir başka deyişle pazarlık edecekler. Oysa ortada ne tartışma var yapılacak, ne de pazarlık. AB'nin 120 bin sayfadan müteşekkil bir müktesebatı var. Tarım'dan eğitime, sağlık'tan insan haklarına ve hukuka kadar 30'dan fazla fasıldan oluşan bir uygulama kılavuzu da diyebiliriz buna. İşte müzakere dediğimiz şey, Türkiye'nin, binlerce sayfadan oluşan bu fasıllara kendi kanunlarını, yönetmeliklerini, kurumlarını ne kadar uyumlaştırdığının tespiti olacak esasında. Müzakerelerde her fasıl görüşülüp, onaylandıktan sonra kapatılacak ve diğer fasıla geçilecek. Bu fasıllarda da onay iki aşamalı olacak. Yasal düzenlemeler ve yönetmelikler ile uygulama safhası. Yani, "işte yönetmelikleri de çıkardık, uyum şartını yerine getirdik" diyemeyeceğiz. Uygulamasını da göstermek zorundayız. Yıllarca... Bu sürecin yıllar boyunca devam edeceğini de düşünürseniz, bir hayli zor ve sabır isteyen bir dönem olacağını kestirebilirsiniz. Peki ya sonucunda üyelik olmazsa, bu kadar çaba ve emek boşa mı gidecek? Müzakerelerin hedefi tam ve açık bir şekilde tam üyelik. Ama tabii "ya olmazsa" da akla geliyor. AB üyeliği, eğer ülkelerin hukuki, siyasi, idari standartları ile insanlarının yaşam kalitelerini yükseltmeyi hedefliyorsa, müzakere boyunca geçilecek her aşama, bu ülkenin standartlarına ve bizlerin yaşamına pozitif katkı sağlayacaktır. Başarıyla kapatılan her fasıl, bu ülke insanına daha işlevsel bir hukuk, daha makul bir idare ve daha yaşanılır bir hayat sunacaktır. Siz bakmayın yeminli AB muarızlarının kakafonik yaygaralarına, Türkiye AB ile müzakere ettiği her günde, kapattığı her fasılda kendi geleceğine dair olumlu kazanımlar elde edecektir. Süreç zor ve çok meşakkatli geçecektir. Ama, hep hatırlanması gereken ana fikir, yerine getirilen her kriter veya şart, onlar istediği için değil, bizim faydamıza olduğu ve biz istediğimiz için yerine getirilecektir.