17 Aralık yaklaştıkça spekülasyonlar ve haber hassasiyetimiz de artıyor. Beklediğimiz bir durum bu. Sancılı bir süreç olacağı şimdiden belli olan AB ile üyelik müzakerelerinin karara bağlanacağı tarih tabii ki önemlidir ve insanların bu tarihe yönelik her bilgiyi "algılamada seçici" davranarak yorumlamaları da normal addedilmelidir. Üstelik Avrupa'da Türkiye'yi istemeyen bir hayli çatlak ses var ve bunlar müzakere tarihini dahi bir sürü şarta bağlamak için her tarafından çekiştirmekteler konuyu... Dün öğleden sonra gündeme düşen (veya düşürülen) ve 17 Aralık karar taslağı olduğu iddia edilen metinde, Türkiye'ye haklı olarak batacak sivrilikler var. Kıbrıs şartı, serbest dolaşımın kalıcı olarak kısıtlanması gibi... Tabii bu ve benzeri taslak ve metinler, önümüzdeki iki hafta boyunca hep sızdırılacak kamuoyuna; ve piyasa da önümüze gelen her iddiayı dikkate alacak, kaçınılmaz olarak. Paradigma AB'nin kamuoyuyla, siyasetiyle, toplumuyla Türkiye'yi hazmetmesi bir hayli zor olacak. Bu aşikar durum karşısında, bizim de kendi beklentilerimizi çok gerçekçi oluşturmamızda, hem psikolojik, hem ekonomik, hem de siyasi sağlığımız açısından fayda var. Mesela ben, Avrupa Birliği hedefini bir medeniyet projesi olarak algılıyorum. Daha özgür, daha demokrat, daha müreffeh bir Türkiye'ye sahip olmak için; korkularımızdan, saplantılarımızdan, önyargılarımızdan kurtulmak için; daha adil, daha sosyal, daha uygar bir ülkenin altyapısını kurmak için. Avrupa Birliği, bu hedeflere ulaşabileceğimiz yolu, kriterleri tarif ediyor. En önemlisi de, bu hedeflere ulaşma inisiyatifini ve iradesini kullanmamızı sağlıyor. Türkiye'ye yeni bir paradigma sunuyor. Biz, o kriterleri yerine getirirken, o süreçleri tamamlar ve o yapıları oluştururken kendi medeniyet projemizi hedefleyelim, onun hayatımıza getireceği güzellikleri hayal edelim. AB, bizi üye alıp almamayı, bizi benimsemekte nasıl zorlanacağını filan tartışadursun... Bizler üyelik perspektifini, Türkiye'nin uygarlaşma, zenginleşme ve özgürleşme iradesiyle tarif edelim. Amaçları ne kadar iyi tarif edersek, araçları da o kadar iyi anlarız.