Tarih veren ve müzakere eden

A -
A +

Aralık'ta Avrupa Birliğinin kapıyı "aralayacağı" konusunda ihtimaller iyice güçlendi. Başbakan Erdoğan'ın son dakika manevrası ve TCK'nın yasalaşması bir bakıma "Avrupa mızıkçılarının" elinde koz bırakmadı. Müzakere tarihi almak, AB üyeliği için "hakiki aday"olmak demek. Ancak, ismi üzerinde, müzakere. 17 Aralık'ta Türkiyeíye tarih verecek liderler zirvesindekilerin önemli bölümü, biz onlarla müzakere ederken yerlerinde olmayacak. Halen Türkiye'yi destekleyen Schroder, Chirac, Blair gibi liderler ve AB'de bizi destekleyen sosyalistlerin bir kısmı, muhtemelen ülkelerinde tekrar seçilemeyecekler. Zira Avrupa'da sağ ve milliyetçi siyaset giderek ivme kazanıyor. Yaşlı kıta neticede bir kurallar sistemidir; yani Türkiye, kendi koydukları kriterleri yerine getirdiği için, kurallara göre alması gereken müzakere tarihine hayır diyemiyorlar. Lakin, bir yıl sonra müzakereler başladığında ve sonraki yıllarda devam ettiğinde, Avrupa'nın değişen siyasi çehresinin bizi bir hayli zorlayacağını da bilelim. Demem o ki... AB'ye katılım müzakereleri, uygulamaya, onbinlerce sayfalık detaya, günlük yaşantımıza, kent kültürümüze, iktisadi anlayışımıza yönelik "gerçek" değişimleri içerecek. Avrupa "kanunlar, yönetmelikler güzel de, icraatı görelim" diyecek sizin anlayacağınız. Üstelik "icraatı görelim" diyeceklerin önemli bir kısmı, şu anda muhalefette olan ama ilk seçimlerde iktidara geçeceği tahmin edilen Avrupalı sağcılar olacak. Yani daha çok itiş kakış bekliyor bizi. Sabrımızı iyi kullanarak, "onlar istiyor" diye düşünmeden, "bize faydası olduğuna inanarak" bu uygulama ve müzakere sürecini sürdürmeliyiz. Bir örnek: Fransa Türkiye'nin 2015'ten önce üye olamayacağını, o tarihte de ülke genelinde referandum yapacaklarını söylüyor. "Büyük ihtimalle verilecek" müzakere tarihinden dolayı Fransız kamuoyunda oluşacak tepkiyi azaltmak için siyasi bir beyan bu. Bağlayıcılığı yok ama, müzakere süreci boyunca karşılaşacağımız haleti ruhiye bu olacak. Müzakere tarihi çok önemli bir eşikti ve inşallah atlıyoruz. Uygulamalar ise zor ve sinir bozucu olacak ama, ülkemizin refahı, özgürlüğü ve uygarlaşması için katlanacağız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.