24 gencecik insan yitip gitti... Günlerce planlanmış, ağır silahlarla, yüzlerce militanla yapılan ve hedefi 'daha çok kişiyi öldürmek olan' bir saldırıyı tereddütsüz ve koşulsuz olarak lanetleyemeyen, hâlâ 'ama hükümet, ama şu, ama bu' diyen bir ideolojik körlükle ne konuşulabilir? Kürt sorunu barış yoluyla, konuşarak, Kürtlerin talepleri de dikkate alınarak çözülmeli... Evrensel hukuk ve demokrasi normlarına göre ve korkulara, resmî dogmalara, ulusalcı hezeyanlara kapılmadan çözülmeli... Ancak bu çözümün bir tarafında hükümet ve devlet varken, diğer tarafında özgürce, ideolojik körlükleri olmayan, nefret duymayan Kürt siyasetçileri, STK'ları, aydınları olmalı... PKK'nın demokratik ortamı yok ederek ve şovenizmi kışkırtarak öncelikle Kürtlere zarar verdiğini Kürtler de fark etmeli... PKK'nın derdi tek parti hegemonyası altında bir ideolojik diktatörlük kurmak... Bunun için de mevcut statükonun devamını istiyor. Ne zaman barış ve müzakere umudu belirse, ne zaman Türkiye'de askerî vesayetin, statükonun gerileyeceği bir ortam oluşsa, PKK saldırıyor. Bunu görmek için, TV'lerde ahkam kesip duran 'strateji uzmanı' filan olmaya gerek yok. O kadar aşikâr ki... OHAL Kürt meselesi 100 yıllık.. Bunun son 30 yılında terör var ama 100 yılın geri kalan kısmında da isyanlar, sürgünler, köy boşaltmalar var. Devlet bu meseleyi bitirmek adına akla gelebilecek her türlü sertliği, asayiş tedbirini kullanmış. Kimi zaman tedbirden öteye de geçmiş, zulüm, şiddet, işkence uygulamış. Hiçbir sonuç alınmadığı gibi sorun katlanarak büyümüş. PKK terörü 27 yıllık... Bunun 20 yılında sıkıyönetim var, OHAL var. Çözüm var mı? Yok. O halde, bugün OHAL uygulansın diye ortaya atılanlar hangi akla hizmetle bunu savunuyorlar? OHAL yeniden ilan edilsinmiş! JİTEM de yeniden kurulsun o zaman! Bu zihniyete bakınca terör belasının neden bitirilemediği o kadar iyi anlaşılıyor ki... Kelam-ı Kibar İki şey akıl hafifliğini gösterir: Konuşacak yerde susmak, susacak yerde konuşmak. Şeyh Sadi Şirazi