Tercihli cehalet

Darbe günlükleri yayınlanalı 4 yıl, Ergenekon soruşturması başlayalı 3 yıl oldu. O günden beri, yüzlerce belge, bilgi, ses kaydı çıktı ortaya... Topraktan fışkıran silahlar, önce inkâr sonra kabul edilen belgeler... Darbe planları, şemalar, lahika'lar... Karakol baskınlarıyla, patlayan mayınlarla ilgili itiraflar, ses kayıtları... Faili meçhullerle ilgili tanıklıklar... Toplu mezarlar, JİTEM ifşaatları... *** Kıl kadar iz'an ve idraki olan bir kimse, bunca bilgi, belge, kayıt, itiraf ortada iken "Ergenekon da nedir" diyebilir mi? Yaşım 42... 12 Mart'ta bebek sayılırdım ama ikisisi darbe ikisi muhtıra dört askerî müdahale gördüm bu ülkede... Darbe günlükleriyle başlayıp 'Balyoz'la ayyuka çıkan darbe planlarını bir an için yok farz etsek bile, 40 yıllık hayatında 2 darbe iki muhtıra olan her insan, bu ülkede ordunun darbe yapma temayülü olduğunu düşünür. Dediğim gibi, kıl kadar iz'an ve idraki varsa... *** Her şey bu kadar apaçık iken, 'Ergenekon'u da darbeyi de pişkince inkâr eden, "yokmuş, hatta hiç olmamış gibi yapan" bir alay gazeteci, siyasetçi var. Darbe planlayan paşanın, hükümeti devirmek için türlü kumpas çeviren profesörün veya yazarın inkâr etmesi mümkün... Neticede ben yaptım, cezama razıyım diyecek hâlleri yok. Ama son 4 yılı bu ülkede yaşamış, gazete okumuş, ortaya saçılan belgeleri görmüş bir siyasetçinin, bir gazetecinin "böyle bir şey yok" demesi mümkün mü? Mümkün değil diyeceksiniz ama, mümkün... Kişi kendini darbeciyle hemhal, Ergenekoncuyla yekvücut hissederse, pervasızca inkâr eder, yok sayar. Tercihli bir cehalettir bu... Sonra da çıkar "Ergenekon nerede, gidip üye olayım" gibi çok zeki(!) istihzalar yapar. Bu kişilerin zihinleri tek noktaya takılmış durumda: İster darbe olsun, ister bombalama, ister faili meçhul veya etnik çatışma... Yeter ki hükümet devrilsin, Tayyip gitsin, müesses nizam devam etsin. "Hükümet'in gitmesini istiyorlarsa seçimde oy almak için uğraşsınlar" mı dediniz? Güldürmeyin beni...