Toplantının serencamı...

IMF-DB İstanbul toplantıları/İstanbul Kongre Merkezi IMF toplantıları önüyle sonuyla, paneliyle protestosuyla dün sona erdi. Dünyanın en kalabalık çok boyutlu uluslararası etkinliklerinden birisini Türkiye, organizasyon olarak yüzünün akıyla tamamladı. Kongre merkezinden güvenlik önlemlerine kadar iyi hazırlanılmıştı. 186 ülkeden binlerce katılımcı, bir kargaşa yaşamadan geldiler, konakladılar, konuştular, dinlediler ve gittiler. Toplantının resmî açılışında Başbakan Erdoğan'ın yaptığı konuşma, IMF toplantılarının alışılmış ezberlerinin dışına çıktı. IMF Başkanı Kahn da dünya ekonomik düzeninin yeni bir paradigmaya oturması gerektiğini hatırlatan konuşmasıyla, beylik ifadeleri bir kenara bıraktı. HHH IMF'yi kriz öncesi, kriz esnası ve kriz sonrası olarak 3 etapta analiz etmek gerektiği, toplantıların müşahhas sonuçlarından birisi idi. Bretton-Woods kararlarının ürünü olan IMF, krize giden yolda hem pasif kaldı, hem de iktisadi aksaklıkları öngöremedi. Hatta krize yol açan mali dengesizliklerin -kısmen de olsa- müsebbibi oldu. Krizde ise farklı bir IMF gördük. Üye devletlerin de katkısıyla, krize karşı iyi mücadele veren, hızlı karar alan ve alışılmış yöntemlerinin dışına biraz olsun çıkabilen bir IMF vardı kriz esnasında... Lehman'ın batışından sonra serbest düşüşe geçen küresel ekonominin teskin edilmesinde önemli rol üstlendi. HHH İstanbul toplantıları, kriz sonrası dönemde IMF'nin etkinliği üzerinde tartışılan ve kararlar alınan bir platform oldu. Yönetimdeki kotaların gelişmekte olan ülkeler lehine değişmesi, IMF'deki Avrupa-ABD ağırlığının tartışılması önemli ve faydalı oldu. Kurulduğundan beri her ülkeye aynı çözüm reçetesini sunan IMF, artık ülkelerin şartlarını dikkate alarak ülkeye özel çözümler üretecek. Kısacası, zora düşen ülkenin üzerine kâbus gibi çöken, alacaklı ülkelerin jandarmalığını yapan IMF olmayacak artık... İnşallah...