AK Parti Türkiye'de değişimi 'taşıyan', toplumun önünü açan parti olduğu için 3 seçimde de oylarını artırarak iktidar oldu. Duruma göre pozisyon alan, değişim diye bir dertleri olmayan düzen partileriyle aradaki mesafeyi açtı haliyle... Evham derecesinde tedbirli olsaydı, 'aman egemenlerle iyi geçinelim, onu küstürmeyelim, bunu darıltmayalım' havasında olsaydı, AK Parti -varlığını sürdürse de- iktidar olur muydu emin değilim. Kürt meselesinde de proaktif oldu AK Parti... Açılım, Oslo müzakereleri, Kürtçe TV 'toplumun önünde gittiği düşünülen ve korkmayan' adımlardı. 'Gittiği düşünülen' diyorum zira 2010 referandumu ile toplumun öyle zannedildiği gibi 'ağır aksak' değil, hızla ve tahminlerden öte biçimde değiştiğini, geliştiğini gösterdi. 'Daha fazla özgürlük, daha fazla hak' vadeden anayasa değişikliği, bütün düzen partilerinin, -hatta BDP'nin- itirazına rağmen her 5 kişiden 3'ü tarafından kabul edildi. Üstelik Başbakan'ın referanduma günler kala 'PKK ile müzakare edildiğini, gerekirse yine yapılacağını' söylemesi de bu 5 kişiden 3'ünün kararını değiştirmedi. Zımnen de olsa, müzakere edilebileceğini onaylamış oldular. Referandum sonucu, toplumun zihni ve siyasi duruşunun tahmin edilenden de öte değişip 'sivilleştiğini' gösteren ilk emare idi kanaatimce... Dün Metropoll araştırma şirketinin yaptığı taze bir araştırmayı okuyunca bu kanaatim pekişti. İstanbul genelinde halka 'Kürtçe eğitim olsun mu?' diye sorulmuş. Evet diyenlerin oranı % 62... Dikkat edin bu 'evet' seçmeli ders için değil, 'anadilde eğitim' sorusuna cevap... Araştırma'ya göre AK Parti seçmeninin oranı araştırmanın geneliyle aynı... En ilginç sonuç ise MHP'li seçmenin yarısının bu soruya 'evet' demesi... Yani parti yönetiminin 'hıyaneti vataniye' ile eşdeğer tuttuğu 'anadilde eğitim' MHP seçmeninin yarısına göre hainlik falan değil... 'Hassas mevzu, devrim kanunları var' diye sürekli halı altına süpürülen diğer bir konu olan 'cemevlerine yasal statü' için de yüzde 55 evet çıkmış. Başka araştırmalar da 'hassas olduğu zannedilen' birçok kadim ülke sorununda benzer cevaplar alıyor. AK Parti değişime öncülük eden, toplumun önünde bir parti idi ama görünen o ki toplum siyasetin ve iktidarın önüne geçmeye başlamış. Hükümet'in bakanı çekine düşüne 'Kürtçe seçmeli ders olabilir belki' derken, toplumun üçte ikisi 'seçmeliyi geçtik, anadilde eğitim de olur' diyebiliyor. AK Parti'nin pragmatik ve değişimci öncülüğünü galiba toplum üstleniyor. İktidar partisinin kendisini 'ontolojik' bir tahlile tabi tutmasında fayda var.