Trend ve zikzaklar

A -
A +

Üniversitede iken "Megatrends 2000" adlı bir kitap okumuştum. John Naisbitt 86 yılında yazdığı kitapta, 21. Yüzyıldaki küresel, ulusal sınırları silikleşmiş ve bilgi toplumu odaklı bir dünyayı, fütüristik bir bakışla anlatıyordu. Kitabın ana fikri, hayatın içinde iniş çıkışlar, gel-gitler olabileceği, lakin ana değişim çizgisinin ise kesintisiz biçimde belli bir istikamette olacağı üzerineydi. Ana değişim çizgisine ise megatrend adını vermişti Naisbitt.. *** Dünyanın küreselleşme denilen değişim süreci bir megatrend aslında... Türkiye bu küreselleşmenin ekonomik tarafına aksak da olsa entegre olmayı başardı. Bürokrasi, daha doğrusu devlet ise bu değişimi önce yok saydı, sonra itiraz ve direniş ile karşıladı. Megatrend'in farkında olan ve Türkiye'nin bunu ıskalaması halinde fakir ve geri kalmış bir ülke olacağını bilen rahmetli Özal, ülkeyi statükonun cenderesinden kurtarmak için çok uğraştı. Aşamadığı yerde statükonun etrafından dolaştı. Özal'dan sonra ise Türkiye 10 yıllık bir alacakaranlık kuşağına girdi. Ta ki 2001'de duvara var gücüyle toslayana kadar... *** Yaşadığımız ülke, bir hayli geciktiği büyük dönüşümü şimdilerde yaşıyor. Devlet telakkisi büyük oranda değişiyor, değişecek. Müesses nizam, toplum ve birey odaklı yeni bir düzenle yer değiştirecek. Bu ülkede yaşayanların hayrına bir değişim bu... Ergenekon'dan kriz sonrasında değişen ekonomik paradigmalara, statükonun dehşetli direnişine rağmen referandum eşiğine kadar gelen anayasa değişikliğine kadar birçok sarsıcı ve şaşırtıcı olguyu, bu ana değişim çizgisi içinde görmekte fayda var. İniş-çıkışlara takılmayın, megatrend'in yönü yukarı doğru... Özel Hayat "Baykal şokta", "Kaset rezaleti" diye bağıran gazete manşetlerine bakıyorum. Kınıyormuş gibi yaparken haberin şehvetine kapılmış görünüyorlar. Oysa bir özel hayat ihlali, hatta iğfali var ortada... Baykal'ın siyaseti, söylem ve eylemleri bana başka gezegen kadar uzak... Ama haberin ve habercinin de mahrem'in sınırında durmasını bilmesi gerekmez mi? Bir güzel adam daha gitti İHA'nın Mali İşler Koordinatörü, yıllarca yakın mesaide çalıştığım, sözü ile özü bir insandı Ali Yıldırım... 48 yaşında Rahmet-i Rahman'a kavuştu. Önce Işık kardeşim, sonra Ali ağabeyim... Ne diyor Allah dostları: Nasihat isteyene ölüm yeter.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.