Tüpraş'ta işler karışıyor mu?

A -
A +

Türk destan kültüründe, çok arzulanan ama ulaşılması imkansız kadar güç olan ülküler "kızılelma" olarak nitelenirler. Ekonomimizin de kızılelması herhalde özelleştirmedir. Nasıl ki her destanımızda hedeflenen bir "kızılelma" varsa, her hükümetin ekonomi politikasının baş köşesinde de özelleştirme hedefi yer alır. Tabii destanlarda kızılelmaya bir türlü ulaşılamaz, hükümetler de özelleştirmede hiçbir zaman başarıya ulaşamazlar. Son yirmi yılın sergüzeşti budur. Dünya devletleri bu konuda işlerini bitirip ellerini yıkamışlardır ama biz hala aynı türküyü çığırır dururuz. Yani lafta istenmiş olsa da, özelleştirmenin siyasi heyetler tarafından çokça arzulanmadığı da gerçektir. Buna iki istisna gösterebiliriz. Biri, bu kavramın Türkiye'de benimsenmesini sağlayan Özal'lı ANAP hükümetleri, diğeri ise AK Parti hükümeti. Özal'ı anlatmaya gerek yok, o birçok konuda bu ülke için bir nimet idi zaten. Mevcut hükümet de bu işe samimiyetle sarılıyor, özelleştirmenin ekonomik faydalarına inanıyor ve gayret de sarf ediyor. Nitekim, göreve gelir gelmez birçok dev özelleştirmeyi hemen ihale sürecine soktular. Ama yine istenen netice alınamadı. Petkim ve Tekel, alıcılar ve tekliflerden kaynaklanan sebeplerden iptal edildi. Tüpraş'a ise zar-zor iki talip çıktı ve ihale -şimdilik-sonuçlandı. Ama hükümet yine bir "oh" çekemiyor. Önce kaybeden taraf, satış fiyatının birkaç yüzmilyon dolar üzerinde teklif verebileceğini söyleyerek kafaları karıştırdı. Sonra, kazanan konsorsiyumdan Tatneft şirketinin, bu bedeli ödeyecek gücü olmadığı yolunda haberler çıktı. Firma'nın yurtdışı kredi notu düşürüldü. Son olarak da, bu firma'nın azınlık ortakları Başbakan Erdoğan'a mektup yazarak Tatar şirketi Tatneft'in gerekli parayı ödeyecek gücü olmadığını ve ihalenin iptalini istediler. Yani su bir kez daha bulandı. Konsorsiyumun yerli ortağı Zorlu grubunun da kendi payına düşen yaklaşık 650 milyon US$'ı nasıl sağlayacağı belirsiz görünüyor. Muhtemelen banka kredisi şeklinde temin edilecek finansman'ın Türkiye'deki bankalardan temini zor görünüyor. Zira rakam yerli bankalar için yüksek; üstelik mevcut kredilerinin içinde geri dönmeyen, yani donuk kredi oranı bir hayli fazla. Yurtdışında ise, yabancı ortak Tatneft'in kredi notunun negatife dönmesi, finansman teminini güçleştiriyor. Bir de buna tatar şirketinin azınlık ortaklarının itirazları eklenince, "hele şükür birini başardık" dediğimiz Tüpraş özelleştirmesinin biraz daha su kaldıracağını söyleyebiliriz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.