Türkiye başaramazsa

A -
A +

İMF yazılarından gına geldi, biliyorum. Ne var ki, tüm aktörler, bu konuda, bundan sonra ne olacağını merak ediyorlar. Yıl sonuna kadar geçecek zaman diliminde, "Türkiye algılamasını" ve beklentileri şekillendirecek iki değişken var: AB müzakere tarihi ve IMF ile sürdürülecek ilişkinin niteliği. Müzakere tarihi yıl sonuna doğru gündemin göbeğine oturacak. IMF ile yeni dönemin biçimlenmesi ise yaz aylarına denk gelecek. Yani daha kısa vadeli bir beklenti. Haliyle de, ekonomi ile ilgili herkesin zihninin azımsanmayacak bir bölümü bununla meşgul vaziyette. Stand-by, yakın izleme, ihtiyati stand-by ihtimalleri ve fayda düzeyleri tartışılıyor. Bir de, ortak aklın reddettiği ama yine de marjinal tarzda dillendirilen, "IMF'siz yeni dönem" ütopyası var ama, kayda değer görmüyorum. Mevcut stand-by'ın olumlu tesirleri ortada iken, 20 milyar dolar borç bir tarafta dururken, IMF'siz bir hayat tasavvurunun hayalden öte bir anlamı olmadığı aşikar. IMF ile Türkiye ilişkisinde, en hayati nokta, her iki tarafın da "başarmaktan" başka şansları olmadığı. Türkiye, mali ve iktisadi iyileşmesini tamamlamayı, IMF de Türkiye'nin ekonomisini tam olarak düze çıkarmayı başaramazsa, her ikisi de telafisi mümkün olmayan bir kaos'un içine düşecektir. Hüküm ve netice Biz süreci, Türkiye açısından düşünmeye devam edelim. Türkiye, mevcut stand-by ile doğru politikalar uyguladığını, almakta olduğu sonuçlarla görüyor. "Hüküm neticeye göre verilecekse", neticeler ortada. Kamu maliyesi ve bütçe, ilk defa bu ölçüde disiplin altında; ilk defa "net borçlanan" değiliz. Her şey bir tarafa, benim gibi yaşı kırkın altında olanlar, ilk defa düşük enflasyonla, her ay artmayan fiyatlarla tanıştılar. Atıp tutmadan önce, önümüze bir bakalım lütfen. Demek ki doğru yoldayız. Aynı yolda, aynı kararlılıkta gitmenin, giderken de IMF'yi "yol arkadaşı" yapmanın ne gibi sakıncası var ki. "Efendim, IMF elimizi kolumuzu bağlıyor, yatırıma kaynak aktaramıyoruz" itirazının da çok anlamı yok. Zira IMF sadece, "harcayacağın paranın kaynağını da bul, bu arada borcunu da bütçeden artırdığın para ile öde" demekte. Yapılması gereken de bu değil mi zaten?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.