Türkiye tehlikeli değil...

A -
A +

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) böyle diyor. Neden? Çünkü insana yönelik bir salgın durumu yok; alınan tedbirler ve bilgi akışı bilimsel olarak yeterli düzeyde. Yani ortada ciddi ama kontrol altına alınabilen, insanları tehdit edecek düzeyde olmayan bir hastalık sorunu var. Hastalığın tehdit boyutu ise insan sağlığından ziyade ekonomi ile bağlantılı. Yüzbinlerce kişinin ekmek yediği beyaz et ve yumurta sektörü ağır darbe yemiş durumda. Bir de turizm sektörü risk altında. WHO "Türkiye tehlikeli değil" diyor. Ama Türkiye'nin güzide! medyasına göre ise Türkiye'de neredeyse kitlesel insan ölümleri başlayacak, ahali cinnet halinde, sokaklar kuş ve tavuk ölüleriyle dolu! Hastanelerde onbinlerce hasta veya şüpheli var, hayat neredeyse durmuş vaziyette! Amma da abarttın demeyin lutfen, abartan ben değilim. Sadece günlerdir gazete ve televizyonlarda estirilen panik ve dehşet havasını biraz ironik hale getiriyorum. İdrak ve itidal WHO "Sağlık Bakanlığı gerekli önlemleri şeffaf biçimde aldı" diyor. Lakin bizim medyacılara göre Sağlık Bakanı istifa etmeli! Sebep? Yaşanan tedirginliği toplumsal bir öfke haline getirip bir de "günah keçisi" bulmalı ki, hadisenin sansasyon dozu iyice artsın! Türkiye önemli bir musibetle karşı karşıya. Bu musibetin psikolojik ve sosyolojik etkisi "virüsün etkisi" kadar önemli neredeyse. Bir riski önemsemek ile abartmak arasındaki sınır ülkemizde -maalesef- yine geçilmiş durumda. Sansasyon ve abartı belki tiraj ve rating getiriyor olabilir, ama bir de götürdüklerini düşünmek lazım. "Halkı bilinçlendirmek, kamu otoritesini sorgulamak" demokrasilerde önemli bir fonksiyon. Ama, yaşadığımız enformatik bombardıman bilgilendirmekten çok idrak yollarımızı tıkıyor. Sağlıklı düşünemiyor, sükunetle analiz edemiyoruz. Galiba en mantıklı yaklaşım TOBB'dan geldi. Kuş gribinin ilgili sektörlere etkilerini ve alınabilecek tedbirleri müzakere etmek üzere, Ekonomik ve Sosyal Değerlendirme Kurulu'nun toplanmasını teklif etmiş. Başkan Hisarcıklıoğlu, hem iktisadi, hem toplumsal etkiler hakkında hazırlattığı raporları bu toplantıda tartışmaya açacakmış. Panik tacirleri ortalığı velveleye vermeye ve "ne yapıp edip sansasyonel başlık" bulmaya devam ededursunlar, aklı selim inşallah galip gelmeye başlıyor. Siz siz olun, "ciddiye alma" ile "paniğe kapılma" arasındaki çizgiye dikkat edin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.