Uzun vadeli bakan kazanır

Son iki ay borsa ve bono yatırımcısı için çok mutlu geçmedi. Merkez Bankası'nın 'deneysel' para politikasına geçişi, büyük bono taşıyıcısı fonları ve bankaların hoşuna gitmeyince, onların yaydığı negatif hava piyasayı etkilemeye başlamıştı. Artan cari açık da menfi hissiyatı kuvvetlendiriyordu. Piyasalar yatırımcı açısından zaten keyifsizdi. Kuzey Afrika'daki halk ayaklanmaları ve diğer Arap ülkelerine yayılma ihtimali ise tuz biber ekti. Yükselen petrol fiyatı, Türkiye'nin bölgeye yakınlığı, Türk firmalarının Libya'da 30 milyarı bulan projelerdeki alacakları; Körfez ülkelerine son 2-3 yılda artmaya başlayan ihracatın sekteye uğrayacağı ihtimali; Kısa vadeli ekonomik beklentiyi etkiledi. *** Portföy yatırımları tedirginlikten kaçar. Bilhassa dışarıdan gelen sıcak para ve yurt içindeki spekülatör için kısa vadeli belirsizlik, tedirgin olmak yeter sebeptir. Faizlerdeki artış, borsanın yüzde 20'ye yakın düşmesi kısa vadeli risk algısındaki değişmeden dolayıdır. Ancak; Türkiye ekonomisindeki büyüme ivmesinin devam etmesi, Seçim dönemi olmasına rağmen hükümetin kamu maliyesindeki disiplinin arkasında durması, Seçim sonrasında güçlü bir tek parti iktidarı ihtimalinin yüksek olması, 6 ay ve daha sonrası için umutlu ve müspet düşünmeyi gerekli kılıyor. *** Orta Doğu yepyeni bir çağın eşiğinde... Ve bu eşikten içeri demokrasi girdikçe, Türkiye'nin güvenli ve etkin konumu pekişecek. Hazirandaki seçimden sonra, sağlam ekonomisi ve giderek iyileşen demokrasi kalitesi ile bu ülke, yatırımcısını mutlu edecek. Kısa vade mi? Her gün ekrana bakmayan, 'indi-çıktı'larla uğraşmayan, çığırtkan yorumlara kulak asmayan, En önemlisi de sabırlı olan kazanacak. Birkaç ay sabır...