Va­vey­la­ya pa­ra yok!

A -
A +

Çök­tük, bat­tık" ko­ro­su, hü­kü­me­tin ted­bir pa­ke­ti ha­zır­la­dı­ğı ha­be­ri çı­kın­ca "za­rar­la­rı­mı­zı yi­ne dev­le­te yı­ka­ca­ğız" di­ye umut­lan­mış­lar­dı ama Baş­ba­kan'ın "kriz­den fır­sat pey­dah­la­mak is­te­yen­le­re" yüz ver­me­yen tav­rı he­ves­le­ri kur­sak­lar­da bı­rak­tı. 1994 ve 2001 çö­küş­le­rin­de, bir­çok sa­na­yi­ci ve şir­ket can çe­ki­şir­ken, mü­te­gal­li­be sı­nı­fı hü­kü­met­le­rin hi­ma­ye­sin­de za­rar­la­rı­nı "te­la­fi" et­miş­ler­di. Tür­ki­ye bu kri­ze "sağ­lam" bir nok­ta­da ma­ruz kal­dı. Et­ki­le­ri ol­du, olu­yor, ola­cak. Ama bu de­fa bu ül­ke bat­ma­ya­cak. İş­ler da­ra­la­cak, ih­ra­cat­çı­lar zor­la­na­cak, kâr­lar aza­la­cak. Ama bu de­fa dev­let ba­zı­la­rı­na "il­ti­mas" ge­çe­rek za­rar­la­rı üst­len­me­ye­cek. Ser­ma­ye­ler za­yıf­la­ya­cak, şir­ket­ler bi­raz kü­çü­le­cek. Ama kim­se dev­le­te sır­tı­nı da­ya­yıp ra­ki­bi­nin ba­tı­şı­nı sey­re­de­me­ye­cek. Ben 2001'i çok iyi ha­tır­lı­yo­rum. Ka­sıt­lı man­şet­le­ri, ya­lan de­di­ko­du­la­rı hiç unut­ma­dım. Kal­dı ki o ta­rih­te Tür­ki­ye ger­çek­ten çö­kü­şün eşi­ğin­de idi. Şim­di ise, tüm abar­tı­lı ve ka­sıt­lı ha­ber­le­re, çı­ğırt­kan­lık­la­ra rağ­men bir çö­küş ol­ma­ya­cak. Zor­la­na­ca­ğız, da­ra­la­ca­ğız, sı­kı­şa­ca­ğız bel­ki... Ama bu ül­ke ih­ra­cat­çı­sıy­la, tüc­ca­rıy­la, sa­na­yi­ci­siy­le ayak­ta ka­la­cak. Zi­ra­at 'ban­ka' ol­muş da... Zi­ra­at ban­ka­sı de­ni­lin­ce bir­ço­ğu­mu­zun ak­lı­na "han­tal ve bez­di­ren bir ya­pı" ge­lir. Dev­le­tin tah­si­lat ve öde­me vez­ne­si ola­rak ba­kı­lır Zi­ra­at'e... Mec­bu­ren işi dü­şen­le­rin ve çift­çi­le­rin dı­şın­da kim­se Zi­ra­at'in ka­pı­sın­dan gir­mek is­te­mez. As­lın­da bu cüm­le­le­ri geç­miş za­man ola­rak kur­mam la­zım. Zi­ra son yıl­lar­da ban­ka ne­re­dey­se ye­ni­den doğ­muş. Ban­ka­cı­lık hiz­me­tin­de di­ğer­le­riy­le ya­rı­şır ha­le gel­miş. Bir se­mi­ner­de ban­ka­nın Ge­nel Mü­dür Yar­dım­cı­sı Me­sut Gü­ray­lı'nın su­nu­mu­nu din­le­dim. Müş­te­ri­le­ri­ne sun­duk­la­rı bi­rey­sel ban­ka­cı­lık ürün­le­ri­ni du­yun­ca hay­ret et­tim. Ba­şak­kart'tan Bağ-Kur kre­di­si­ne bir­çok ürü­nü müş­te­ri­le­ri­ne kul­lan­dı­rı­yor. Dağ­da­ki köy ko­ru­cu­su için bi­le kre­di im­ka­nı sun­muş­lar. Köy­lü­yü mo­dern ban­ka­cı­lık ile bu­luş­tur­muş­lar. Zi­ra­at Ban­ka­sı'nda­ki bir iş­le­mi in­ter­net­ten ve­ya çağ­rı mer­ke­zin­den ya­pa­bi­le­ce­ği­me ih­ti­mal ver­mez­dim. Oy­sa di­ğer ban­ka­lar­da­ki tüm tek­no­lo­jik im­kân­lar on­lar­da da var. La­kin bir şey ek­sik ga­li­ba: Ta­nı­tım. Zi­ra­at Ban­ka­sı, bu mu­az­zam ge­li­şi­mi­ni biz­le­re an­la­ta­ma­mış. Be­nim gi­bi fi­nans işi­nin için­de olan bir adam bi­le "te­sa­dü­fen" öğ­ren­di­ği­ne gö­re... Oy­sa de­vir ta­nı­tım ve imaj dev­ri... Ka­li­te­li ürün yet­mi­yor ar­tık, ka­li­te­li ve sü­rek­li ta­nı­tım da şart...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.