Var olanı yok sayamayız ki...

A -
A +

Türkiye enerji ithalatına yılda 40 milyar dolar ödüyor. Milli Gelir'in % 4'ü, cari açığın % 80'i, toplam ithalatın ise dörtte biri kadar... Cari açığın bir türlü düşmemesi, enflasyonun % 9-10 bandında kasılıp kalması gibi nahoş sonuçlar hep bir yere bağlanıyor: Enerji fiyatları... Bu gerekçenin kuvvetli bir haklılık payı var tabii ki. Türkiye 2002'de 175 milyon varil petrol ithal ederken, 2007'de 173 milyon varil ithal etmiş. Yani petrol ithalatı artmamış; ama faturası 3 kat artmış. Zira petrol 35 dolardan 140 dolara dayanmış. Bakan Mehmet Şimşek'in gönderdiği bir sunumda, petrol fiyatından arındırılmış cari açık grafiği vardı. Enerji için dışarıya ödenen para 2003'te cari açığı binde 8 arttırırken, 2007'de yüzde 3 arttırmış. Yani "gökleri delen" petrol fiyatı, bizim ekonomide de delikler açmaya devam ediyor. *** Lakin, ne hükümet, ne de ekonomi yönetimi "petrol fiyatı yüksek, elden ne gelir" bahanesinin ardına sığınmamalı... Merkez Bankası'nın "enflasyon yüksek, çünkü enerji ve emtia fiyatları yüksek" bahanesinin arkasına sığınmaması gerektiği gibi. Yüksek petrol fiyatı bugünün olduğu gibi yarının da gerçeği... Bunu veri olarak kabul etmez de gerekçe haline getirirsek, negatif etkilerini de bertaraf edemeyiz. "Petrol ithal etmeyelim" deme lüksümüz olmadığına göre, bu fiyat seviyelerine göre ekonomik dengelerimizi kurmak zorundayız. Dünyadaki günlük petrol üretimi 85 milyon varil, talep ise 83 milyon... Her sene % 10 büyüyen, üstelik bisikletten arabaya geçen 1.5 milyarlık Çin'in petrol iştahı, fiyatları buraya getirdi. Tabii tarihindeki en büyük petrol stok rakamına ulaşan ABD de diğer müsebbip. Amerika üretilen 85 milyon varilin dörtte birini tüketirken, bunun ancak onda birini üretiyor. O halde, Amerika ve Çin'de petrol talebi azalmadan bu fiyatlar gerilemez. *** Bu resimde hepimizin görmesi gereken şudur. Dünya yüksek petrol ve enerji fiyatlarıyla bir süre daha yaşayacak. Petrol belki 100 dolara geriler ama 4 yıl öncesinin rakamları yakın gelecekte hayal... O halde "ah şu petrol fiyatları olmasa cari açığı da enflasyonu da çözmüştük" demenin pratik bir anlamı yoktur. Kaldı ki, petrolün fiyatı dolar üzerinden ve Türk Lirası son 4 yılda dolara karşı % 50'ye yakın değerlendi. Bilhassa Merkez Bankası, yükselen enflasyonda petrol fiyatının etkisini hesaplayıp bizimle paylaşırken, değerlenen TL-düşen kur etkisini de hesaplayıp paylaşırsa iyi olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.