Ve kazanan...

A -
A +

Küresel iktisadi karmaşa 'kapitalizm bitiyor mu, piyasa ekonomisinin sonu mu?' tartışmasını başlatmıştı. Tartışma oradan 'devlet kapitalizmi' eksenine oturdu. Kapitalizm sona eriyor kimilerine göre ama, yerine ikame edecek bir iktisadi düzen de yok. Sosyalizm 50 yıllık berbat bir tecrübeden sonra geçmişte kaldı. 2008'de başlayan karmaşa ise 'serbest piyasa düzeninin' zaaf ve zararlarını ortaya döktü. Şimdi 'devlet kapitalizmini' tartışıyorlar. Yani devletin üretimin, ekonomik faaliyetin içine daha çok girmesi, dev şirketlere, bankalara sahip olması... The Economist 'devlet kapitalizmi' dosyası hazırlamış. Çin'in devlet kontrollü örtük kapitalizmi'nin sağladığı dehşetli büyüme ve zenginlik artışı, birçok politikacı için örnek teşkil ediyor. Mevcut liberal iktisadi düzenin yol açtığı batışlar (Lehman), çöküşler (mortgage krizi) ve yolsuzluklar (Yunanistan'ın borçlarını ödeyememesi) da, devlet kapitalizmine özenen politikacıların elini güçlendirdi. Siyasi gücün yanına iktisadi gücü koymak birçok politikacı için cazip... Şartlar da bunu mümkün, hatta gerekli kılabiliyor kimi durumda... İstanbul'a 3. Köprü ihalesinde olduğu gibi... Piyasa ekonomisinin yöntemi olan yap-işlet-devret ile hiçbir firma talip olmayınca, hükümet de devlet bütçesinden yapmaya karar verdi köprüyü... Başbakan Erdoğan'ın 'yerli otomobil' konusunda üreticilere 'siz yapmazsanız bir devlet olarak yaparız' mealindeki uyarılarını hatırlayın. The Economist devletin altyapı benzeri ekonomik faaliyetlerde başarılı olmakla birlikte, inovasyon gerektiren nihai tüketim malları gibi alanlarda yetersiz kaldığını geçmiş örneklerle anlatıyor. Devlet kapitalizmi'nin siyasetçilere liberal ekonomiye kıyasla daha fazla güç verdiği bir gerçek... Ancak diğer bir gerçek daha var ki, sosyal ve siyasal sonuçları can sıkıcı olabilir: Daha fazla yolsuzluk ve istismar... Piyasa ekonomisi hızla zenginlik sağlayarak eşitsizliği artırsa da, toplumun genelinin kazançlı olduğu bir iktisadi ortam vadediyor. Devlet kapitalizminde kazananın kim olacağı bariz ama kaybeden toplum olabilir. Örnek elma Tahmininiz doğru: Apple... Şirket değeri 437 milyar dolar... Yıllık hasılatı 150 ülkeden daha büyük... Devlet kapitalizminin 'parlatıldığı' bir dönemde serbest piyasa ekonomisinin 'parlak' bir örneği... Şirketler 'küçük devletçiklere' benzetilirler. Asıl devlet'in devasa güç ve iktidarını dengeleyen, bir nevi toplumsal sigorta gibi.. Apple bu 'küçük devletçiklerden' biri... Devletin otoriter ve buyurgan bilinçaltına karşı, şeffaf ve yenilikçi bir denge unsuru... 'Piyasa ekonomisi başına buyruk olunca felakete yol açıyor, kurtuluş devlet ekonomisinde' diyenlere karşı iyi bir cevap Apple... Sorun liberal ekonomide değil, bilgi ve itidal ile donatılmayan hırsta... Apple'ın iki küçük cihaz ile sağladığı kazanç ABD'nin görünür gelecekte neden batmayacağının da ispatı aslında ama, bu başka bir yazı konusu inşallah...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.