Yalaka Avrupa!

Saflar ne kadar netleşiyor, farkında mısınız? Önceleri suret-i haktan görünenler, yavaş yavaş "asıllarına" rücu ediyorlar. Türkiye, hiçbir demokratik normla izah edilemeyecek bir garabetler kumkumasının içine çekiliyor. Statükonun devamını kendi hayatiyetlerinin devamı ile özdeşleştiren "mütegallibe zümre", insanların özgürlük ve bireysel tercih hakkı gibi taleplerini kendi varlıklarına bir tehdit olarak algılıyorlar. Geçmişte "birlik ve beraberlik, kutsal vatan toprağı, bölünmez bütünlük" gibi kulağa hoş gelen hamasetlerle vaziyeti kurtarıyorlardı. Ama mızrak çuvala sığmıyor artık... Bu ülkede "demokrasiyi iğdiş etme" süreci yaşanıyor. Cumhuriyet mitingleri ve e-muhtıra ile başlatılan ve yargının parlamenter sisteme doğrudan müdahalesiyle doruğa ulaşan bir süreç... *** Ama, fakat, bize özgü şartlar diyerek ne özgür, ne demokrat ne de modern bir ülke olmak mümkün değil... Kurumların sırayla muhtıra verdikleri, her türlü özgürlük ve hak talebinin statüko duvarına tosladığı, devletin kutsal, bireysel hakların ise paçavra gibi görüldüğü bir ülke Avrupa Birliği üyesi olamaz. Olamayacağı için de AB'nin tüm birimleri "birbirinden sert" açıklamalarla "demokrasiyi iğdiş etme" sürecini reddediyorlar. Demokratik olduğunu iddia ederek AB'ye üye olmak isteyen Türkiye'de yargısıyla, üniversitesiyle, mütegallibe zenginiyle demokrasiyi reddeden bir kurumlar hegemonyasına ne diyecekti ki Avrupa? *** Avrupa Parlamentosu, AB komisyonu derken Parlamenterler Meclisi (AKPM) de bir karar aldı ve "böyle saçma delillerle parti kapatılırsa, AB üyesi olamazsınız" mealinde bir tepki gösterdi. Vay sen misin "böyle demokrasi mi olur" diyen! CHP'li Kılıçdaroğlu AB'yi "AKP yalakası" olmakla suçladı. MHP ise "Türkiye'ye hakaret" dedi. Öyle ya, yargı darbesi hakaret değil, muhtıralar hakaret değil, parlamentoya müdahale hakaret değil ama bunları eleştirmek hakaret! "El insaf" diyeceğim ama insaf için önce idrak ve iz'an olması lazım... Kılıçdaroğlu'nun AKPM'nin kararına "Avrupa demokrasisinin kara sayfası" demesiyse bir kara mizah şaheseri olarak Avrupalıları gülmekten kırıp geçirir herhalde... Ben de gülüyorum; ağlanacak halimize...