Yardım etmek kötüdür!

A -
A +

Başlık irkiltici gelebilir. Benim fikrim değil. Ama her şeye karşı olmayı, yapılan her işi tenkid etmeyi, hiçbir şeyi beğenmemeyi muhalefetin ön şartı gibi görenlere yukarıdaki başlık uyar. Bu ülkede yoksulluk var. Yüzyıldır, yüzelli yıldır var. Son 15 yılda yoksulluk artmadı ama derinleşti görünür hale geldi. Taşrada barınamayan milyonlarca fakir insan şehirlere aktı. Bazı illerin, ilçelerin nüfusları 10 yılda 3 kat arttı. Pendik Belediye Başkanı Erol Kaya "göç değil tabii afet" benzetmesini yapmıştı. Bu "afet", yoksulluğu kent ile karşılaştırdı. Gündelik işlerde çalışan, günlük yaşayan, evine erzak ve yakacak bulmakta zorlanan insanlar şehrin kenarlarına yerleşti. Getto denildi o mahallelere, kent hayatından tecrit etmek için. Sitelerin yüksek duvarlı dikenli tellerinin ardında "steril" hayatlar sunulurken insanlara, o gettolardaki yoksulluk sadece "güvenlik" konseptiyle hatırlandı. Oysa orada zor yaşayan, karnını zor doyuran, zor ısınan insanlar vardı... *** AK Parti önce yerel, sonra merkezi iktidarda o yoksul hayatlara yardım eli uzatmaya başladı. Erzak dağıttı, kömür dağıttı, giyecek dağıttı. Kimi zaman bütçeden, kimi zaman hayırsever zenginleri teşvik ederek o insanların hayatlarını biraz olsun kolaylaştırdı. *** Son seçimlerde "kömür ve bulgur karşılığı oy verdiler" diye tahkir edildi o insanlar... Hâlâ da tahkir ediliyorlar. Sosyal yardımın adı sadaka, hayırseverliğin adı dinci istismar oldu... CHP'nin fildişi kuledeki elitleri, bazı meslek örgütlerinin "ideolojik saplantılı" yöneticileri bu yardımları hep kötülediler. Halen de kötülüyorlar. "Hükümet yoksulluğu ortadan kaldırmayarak yoksulları yardıma muhtaç bırakıyor" dediler. Sanki bu ülkede yüzyıldır fakirlik yokmuş, sanki önceki iktidarlar yoksulluğu azaltmak için taş üstüne taş koymuşlar gibi... Ekonomik gelişme ve büyüme sosyal olarak önce üst katmanlarda yaşanır ve zamanla alt katmanlara sirayet eder. Sosyal yardımlar, bu geçişi hızlandıran aktarma mekanizmalarıdır. Bu yardımları sadaka diyerek aşağılayanlar önce yoksulluğun dibine kadar yaşandığı o mahallelere, o hayatlara uzaktan değil "içinden" bakmayı öğrenmeliler...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.