Daha özgür, daha müreffeh, daha demokratik bir Türkiye... Bu ülkenin insanları, bu hedefe doğru bir adım attılar. Bakmayın siz laf cambazlıklarıyla zevahiri kurtaracaklarını zannedenlere... 22 milyon yurttaş, bu ülkede statükonun değişmesine, oligarşik bürokrasi yerine şeffaf demokrasinin gelmesine evet dedi. Üstelik müesses nizamın var gücüyle "hayır" için abanmasına rağmen... *** Sonuçtan hâlâ başarı devşirmeye çalışan Kılıçdaroğlu'nun hali pür melaline baktıkça içim acıdı. Evet tarafında çalışan sadece AK Parti ve birkaç sivil toplum örgütü idi. Ama hayır cephesinde CHP'den HSYK'ya, MHP'den Yarsav'a, TKP'ye kadar her renk ve çeşitten statüko muhibleri vardı. Üstelik Gandi Bey, bir çuval hezeyan ve mahalle dedikodusu savurduğu kampanya boyunca, referandumun hükümet için bir güven oylaması olduğunü söyledi durdu. Şimdi ise, aradaki 16 puan veya 6 milyon oy farkına rağmen başarılı olduklarından bahsediyor. Acıklı bir durum... *** Başbakan Erdoğan yeni anayasa sözünü tekrar verdi. 2007 seçimlerinden hemen sonra hazırlanan yeni anayasa taslağı, oligarşik yapı tarafından tarumar edilmişti. İnşallah yeni anayasa taslağı aynı akıbete uğramaz. *** Anayasa yapım sürecini zehirleyebilecek bir kelime var: Uzlaşma. "Anayasalar uzlaşma ile yapılır" diye ortaya dökülenler, demokratik ülkelerin hangisinin anayasayı toplumsal uzlaşı ile yaptıklarını bir anlatsalar! Anayasa bir sözleşme, bir akittir. Uzlaşma ile değil, çoğulcu demokratik usullerle yapılır. Yani Mecliste oylama ile veya halk oylaması ile... Yüzde 58 ile kabul edilen değişiklik ile darbe anayasalarının ruhu ortadan kalktı. Yeni anayasa ile müesses nizamın ideolojik vesayeti ortadan kalkacak.