Başlık ilk anda anlamsız görünebilir. Öyle ya, belediye zaten yerel bir örgüttür. Tabii yerelleşmeden ne anladığımıza bağlı. Belediyecilik, merkezin verdiği kaynak ve yetkilerle asfalt ve kanalizasyon döşemek ile çöp toplamak ise, yerelleşmekten ziyade, merkezi otoritenin bölgesel uzantısından bahsedilebilir. Halkın karar mekanizmalarına aktif katkısının sağlandığı, yaşadığı bölgenin kalkınması, güzelleşmesi için herkesin çaba sarf etttiği bir örgütlenme ise "yerelleşme" yi pratikte başarmış demektir. Elimde, Pendik Belediyesi tarafından gönderilmiş bir broşür seti var. Yerel Kalkınma Platformu toplantı tutanakları ve bir dergi. Yerelleşmenin kapsama alanını çok güzel tarif ediyor. On yıllardır istediği gibi kalkınamayan bir ülkenin, merkezi yapıdan yerelleşen yönetime bir türlü gereken dönüşümü neden sağlayamadığını anlıyorum elimdekileri okuyunca. Bir kentin, ilçenin beldenin sakinlerinin, yaşadıkları bölgeye sahip çıkmaları, dayanışmaları, bireysel çıkarlardan ortak menfaate fikir gelişimi sağlamaları için gayret sarf eden bir belediyecilik anlayışının, yanı başımızdaki Pendik'te var olduğunu görmek cidden güzel. Ekonomik, sosyal ve idari yönden gelişmiş ülkeleri düşünün: ABD, Almanya, Kanada, Fransa, Japonya, İngiltere. Hepsinin kökeninde çok sağlam yerel idari yapılar ve yaşadığı yerle kendisini özdeşleştirmiş vatandaş nosyonunu bulacaksınız. Türkiye'de ise, doğduğu değil, yaşadığı yöreye sahip çıkan insan sayısı neredeyse yoktur. Ne kentlilik gelişmiştir zihinlerde, ne de yerel ekonomi. Yerel popülizm Belediye denince anlaşılan bir diğer konu da, bilhassa kentlerde "hemşericilik" hegemonyasıdır. Seçilen belediye başkanı aslen nereliyse, kadrolar o yöreden insanlarla dolar. Pendik Belediye Başkanı Erol Kaya, Büyükşehir'e talip olma sebeplerini anlattığı kitapçıkta bu konuya temas etme cesaretini göstermiş. Kentlilik bilincine atıfta bulunarak, hemşericilik yapmadığını ve yapmayacağını belirtiyor. Yerelleşmenin bir diğer engelidir "nerelisin" sorusu. İnsanlar, yaşadıkları yöreyi benimsemek yerine doğdukları ve geldikleri yeri oraya taşımaya çalıştıkları için yerel bilinç gelişmiyor bir türlü. Erol Kaya'ya bravo doğrusu, hemşericilik yapmayacağını söyleme cesaretini, hem de seçim öncesinde gösterdiği için.