Yolun başı...

A -
A +

Hepimiz 17 Aralık sabahına kilitledik zihinlerimizi değil mi? AB'den tarih alacağız ve her şey bitecek; veya alamayacağız yine her şey bitecek! Toplumsal alışkanlığımız olan siyah-beyaz algılaması yine devrede... Çok önceden beri kanaatimi biliyorsunuz: Türkiye, tam üyelik vaat eden bir müzakere tarihi alacak. Alacak ama AB'ye üye olmayacak 17 Aralık'ta. Yahu bunu biliyoruz zaten diyebilirsiniz. Herkes biliyor ama beklentiler veya algılamalar bu şekilde oluşmuyor ki. "18 Aralık'ta ne değişecek?" sorusu bu kadar çok soruluyorsa, kısa vadeli beklenti dozu çok yükselmiş demektir. Müzakere tarihi almak çok ama çok önemli bir aşama, Türkiye'nin uygarlaşma mücadelesi açısından . Ancak bu tarih mücadelenin sonu değil başlangıcı olarak görülmeli. Yıllar sürecek bir dönüşüm, başkalaşım, yenileşme, arınma ve bilinçlenme sürecinin başlangıcı. 17 Aralık, Türkiye'nin "özgürlük ve adalet ortamında yaşayan bir kurallar ve kanunlar ülkesi olmak" için vereceği mücadelenin başlama düdüğü olacak. Sabır ve itidal 2005'ten itibaren bu iki kelimenin hayatımızda daha fazla yer alması gerekecek. 17 Aralık'taki karar metnini tersten okuyup hamasi ve kof ulusalcılık yaygarası koparacaklara, AB bizi aldatıyor teranelerine kulak asmayın lütfen. Türkiye, AB yolunda statükonun cenderesinden kurtulma mücadelesi verecek . Manivela, statüko fedailerinin elinden ilk defa bu ölçüde kaymış durumda. "Milli duygu, milli hassasiyet, onurlu mücadele, özel şartlarımız" diyerek AB sürecine muhalefet edenlere karşı kendinize hep şu soruyu sorun: "Kopenhag siyasi ve Maastricht iktisadi kriterlerine uyum için yapılması istenen düzenlemeler benim, ülkemin ve çocuklarımın faydasına mı?" Bu soruya evet cevabı verdiğiniz sürece, etrafınızdaki kof ve hamasi tantanaya kulak asmayın. "Metnin filan paragrafında şu kelime, falan cümlesinde bu atıf" diye kafa karıştıranlara da aldırmayın. Türkiye kendisini uygar ve özgür bir ülke yapacak, hedefi ve sonu belli bir yola giriyor. Bundan mutlu olun ve geleceğe de umutla bakın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.