Siyasi veya toplumsal bir konuda bazen meseleyi tam olarak anlayamaz ve kendinizi nasıl pozisyonlayacağınızı bilemezsiniz. Veya zihniniz karışmıştır, tereddütlüsünüzdür. Bu tür durumlar için, kadim dostum Ahmet Yağcı ile bir formül bulmuştuk. Yıllar boyunca kurulu düzenin, Kemalist ulusalcı ideolojinin pürüzsüz sesi olmuş , o zamanlar 'Türkiye Türklerindir' gazetesinde kallavi yazılar kaleme alan bir yazar vardı. Bizim 'tam olarak kavrayamadığımız' bir konuda ne yazdığına bakar, kararımızı yazdığının tam aksi yönde verirdik. Bu formül 'hatasız' işledi yıllar yılı... Seçim yaklaşırken 'iyi ama, tamam da, lakin, gerçi..' diyenlerden, karar verememişlerden iseniz, size 'bizim pratik formülü' öneriyorum. Mesela vesayet düzeninin bitmesini istiyorsanız, o düzene taraftar olanların kime karşı olduklarına bakın. Ulusalcı Kemalist oligarşinin hayatınızdan -geri gelmemek üzere- çıkmasını istiyorsanız, o ideolojinin muhiplerinin tavrını gözlemleyin. Her türlü ideolojik referanstan arınmış, özgürlükleri teminat altına alan bir anayasa istiyorsanız, ideolojik referansları anayasının ön şartı olarak öne sürenlerin tercihlerini izleyin. Kararsızlığınızın geçtiğini, puslu zannettiğiniz görüntünün bir anda berraklaştığını fark edeceksiniz. Nükleer Kayseri'de Enerji Bakanı Taner Yıldız ile nükleer santral'i de konuştuk. Bakan tartışmalardaki 'zemin kayması'ndan şikâyetçi... Kalkınan ve büyüyen bir ülkenin enerji ihtiyacı ortada... Petrolümüz yok, diğer yerli kaynaklardan elde edilecek enerji miktarı da belli... Bakan Yıldız 'bir enerji bakanı olarak elektriğimiz yetmiyor, günde iki saatlik açık var deme hakkım var mı' diyor. Eğer büyüyecek ve kalkınmaya devam edecekse, bu ülkenin nükleer enerjiye mecburiyeti var. Tabii 'benim yaşam tarzım, günde birkaç saat elektriksiz kalmaya uygun' diyorsanız bilemem. Şehrini sevmek Kayseri'de 'enerjiyle ilgimizi kestikten sonra' bizi Büyükşehir Belediyesinin Kültür ve Sosyal İşler Başkanı Oktay Durukan ile Spor şirketinin Genel Koordinatörü Ali Üstünel ağırladı. Şehri turladık, gururla anlattıkları Kadir Has Stadını gezdik. Kayseri 'bir İstanbulluya fazla gelecek kadar' düzenli, ferah, trafiği ve keşmekeşi olmayan bir şehir. Dikkatimi çeken ise, Oktay ve Ali beylerin şehirlerini heyecanla ve olağanüstü bir motivasyonla anlatmaları oldu. Kayseri'de konuştuğum birçok insanda da aynısını müşahede ettim. Şehirlerini 'hemşehrilik gayretiyle değil' yaşadıkları ve mutlu oldukları yer olduğu için seviyorlar. Gıpta ettim.