Dün, sosyal ve siyasal dönüşümün çok önemli günlerinden birisi yaşandı Türkiye'de... Gerçekten gerilimli, gerçekten karmaşık, gerçekten olağanüstü günler yaşanıyor ülkede... Bir süre daha da yaşanacak gibi görünüyor. Sular bulanmadan durulmaz diyelim, her doğum sancılıdır diyelim...ve en çok sorulan soruya geçelim isterseniz. Dün bana en çok sorulan soru şu: Piyasaların durumu için ne dersin? Tek kelime ile cevap verdim herkese: Zor... Yani hem cevap vermek zor, hem piyasaların gelecek günlerde işi zor... *** Dün borsada yaşanan bir nevi "crash", yani çöküş idi... Hakeza, faizdeki zıplama, kurdaki yükselme de tedirginliğin harici yansımaları idi. Tabii dedikodu mekanizmaları da çok hızlı çalışıyor bu tür zamanlarda... Neticede piyasalar, Türkiye'de ciddi bir değişim yaşanmakta olduğunu ve bunun siyasi ve ekonomik sancıları olacağını tahmin ederek davranıyorlar. Orta vadede bu ülkenin daha demokratik, daha özgür olacağından ve müthiş potansiyeller barındırdığından kimsenin şüphesi yok. Ama kısa vadede yaşanan belirsizlik ve siyasi kaos korkusu, haliyle yatırımcıların bugünkü kararlarını etkiliyor. *** Dünyadaki finansal krizin etkileri bir yandan yavaş yavaş Türkiye'yi de etkilemeye başlarken, içeride yaşanan siyasi gerilim de şüphesiz ki piyasaları etkilemeye devam edecek. Piyasa oyuncularının bu gerçeği bilerek ve hazmederek hareket etmeleri, şu anda en doğru karar olarak görünüyor. Türkiye ekonomisinin ekonomik temelleri, birkaç yıl öncesine göre çok daha sağlam... Evet, kısa vadeli riskler ve dalgalanmalar tedirgin ediyor ama orta vadede bu ülkeye ve potansiyeline inanmak hepimizin menfaatinedir. Telaşla değil aklıselimle hareket edenlerin bu menfaatin farkına varacaklarına şüphe yok...