İnsanın unutamadığı anlar vardır... Hele hiç unutamadığı... Doğduğu gün, evlendiği gün ve yüreğini yakan en acı gün... Bunları defterin köşesine değil, beyninin bir köşesine kazır insan... Mutlulukla, acıların kol kola yaşadıkları bir bahçe açar o küçük beyninde... Hatırlamak istediğinde hatırlar ama unutmak istediğinde asla... *** 100. yılında şampiyonluğu göğüslemenin mutluluğu ile tarihine kayıt düşen Beşiktaş, ligimizin en mutlu takımı şüphesiz... Çünkü, böyle bir coşkuyu yaşamak için bir asır daha beklenecek olması, 100. yıl öneminin bir kat daha artmasına sebep oluyor... G.Saray'ın bu fırsatı kaçırmasının acısı ise, sarı-kırmızılıların yüreğinde oturduğu yerden bir türlü kalkmıyor... Kalkamaz da... Şimdi sıra F.Bahçe'de... Böyle bir fırsatı asla kaçırmamak için, kesenin ağzını sonuna kadar açan yönetim, sadece futbol değil, tüm branşlarda şampiyonluk hedefliyor... Bunlardan kimisi gerçekleşti bile... F.Bahçe'nin 100. yılını bir başka değerlendirmek ve unutulmaz yapma isteği tüm hızıyla sürüyor... Etkinliklerin programı hazır... Nasıl ki, Saracoğlu Stadı'nı ışık kazanına çevirmişlerse, taraftarın beyinlerinde de pırıl pırıl bir hatıra bırakmak istemeleri inanılmaz boyutlarda... *** Her dal bir yana, futbolda yakalanacak bir şampiyonluğun önemi çok daha büyük... Çünkü en fazla ilgi, en fazla heyecan, en fazla para, en fazla konu, en fazla gurur bu futbolda... 6 puanlık farkın hiç de küçük olmadığı günümüzde, F.Bahçe lig kupasına oldukça yakın gözüküyor... Ama yönetime futbol şampiyonluğu kadar, diğer dallarda da yakalanacak şampiyonluklar güç katacak ve onları unutulmaz yapacak olması yüzünden, futbol dışındaki tüm branşlar da dikkatleri üzerinde topluyor... İşte bunlardan birisi de yüzme... F.Bahçe Yönetimi bu konuda tüm fedakarlıkları bir bir hayata geçiriyor... Mühim olan, yeşil sahalardan sonra mavi havuzlarda da madalya çıkarmak... Transferse, transfer... Yeter ki havuzdan madalya fışkırsın... *** Amma... Ezeli rakipleri G.Saray'ın futbolda değil ama yüzme konusunda itirazları var... Hem de yenilir, yutulur cinsten değil... G.Saray Su Sporları İcra Kurulu Üyesi Metin Gezer, ortalığı öyle sarsacak iddialarda bulundu ki, bunlar, yarışma etiğine hiç de sığmayacak boyuttaydı... Metin Gezer'in iddiasına göre, G.Saray'dan sporcu transferinde başarılı olamayan F.Bahçe, yurt dışından sporcu getirmeye gitti... Türkiye Şampiyonası'na katılabilmek için, Türk vatandaşı olma mecburiyeti bulunduğundan, 3 Ukraynalı sporcu için vatandaşlık müracaatında bulunuldu... 5 yıl olarak belirlenen vatandaşlığa geçiş dönemi, bu sporcuların Türkiye'ye "Olimpiyat Oyunları'nda" madalya kazandıracağı garantisi verilerek özel izin alında ve bu 3 Ukraynalı vatandaş yapıldı... Gezer'in iddiası sadece bununla kalmıyor... Yüzme Federasyonu, vatandaşlık ve lisans işlemleri uzayınca Türkiye Kış Şampiyonası için isim listesi verme sürecini 5 Mart'tan, 9 Mart'a uzatmış ve bu 3 Ukraynalı'nın işlemlerinin tamamlanması sağlanmış... İş bununla bitse iyi... Metin Gezer, 3 Ukraynalının, Pekin Olimpiyat Oyunları'nda Türkiye'ye madalya kazandıracakları bir yana, final yüzmelerinin bile imkansız olduğunu belirterek, "3 sporcunun en iyi derecelerini yüzebildikleri takdirde, ancak B barajını geçerek ilk 20 arasına girebilmeleri imkânsızdır... Uluslararası başarı bahane edilerek bu 3 Ukraynalı sadece, F.Bahçe'nin şampiyon olabilmesi için vatandaş yapılmıştır" diyor... 32 yaşındaki Volodymyr Nikolaychuk'un (Volkan Atakan) son üç sezon dünya sıralamasında 50 metre sırt üstünde dünya 111.si, 100 metre sırt üstünde de dünya 117.si, 27 yaşındaki Dmytro Nazarenko'nun (Deniz Nazar) 100 metre kurbağalamada dünya sıralamasında ilk 150'in dışında, 200 metre karışıkta ise dünya 148.si olabildiğini belirten Metin Gezer soruyor: "Olimpiyat ve Dünya Şampiyonası'nda yarı final bile yüzemeyeceği anlaşılan sporcuları, neden özel izinle Türk vatandaşı yaptık... Yanlış bilgiler verilerek sadece F.Bahçe'nin 100. yılda şampiyon olabilmesi için neden zemin hazırlandı... Neden Türk gençlerinin önü, yaşlı yabancılar yüzünden kesildi?" *** Bize anlatılanlar böyle... Tabii ki, F.Bahçe olsun, başka takımlar olsun, çok önemli yıllarında tüm branşlarda şampiyon olmak isterler... Kazanılan o şampiyonluklar temiz, şaibesiz ve centilmenlik yarışı sonucu olmalıdır... Fırsat değerlendirme anlayışı ile, mutluluğu yakalamak isterken, başkalarının önünü kesmek, onları haksız rekabetle yarış dışı bırakmak tabii ki hoş bir şey değil... Bileği kuvvetli olanın elini öptüreceği bir ortam ve yenilenin yeneni alkışlayacağı bir anlayıştaki şampiyonlukların, daha değerli olacağı felsefesini benimsediğimizden, yüzmedeki bu şikâyeti sütunlarımıza taşıdık... G.Saray da haklı olabilir, F.Bahçe de... Yeter ki aradaki dostluk, bir madalya için bozulmasın... Centilmenliğin, her zaman yakışacağı insanlar, daha nice 100 yıllar hep yaşasın ki, Türk sporunun değeri anlaşılsın...