Aba üstünden sopa!
M.Ö. 9. yüzyılda zamanın Orta Çin Krallıkları, etnik gurupların kuzeyden yaptıkları saldırıları önlemek için zor bir işe soyunmuşlar... Önce 7 bin kilometre olarak yapılan, günümüzde 3 bin kilometresi kalan Çin Seddi "Dünyanın 7 harikasından" birisidir... Çin Seddi, uzaydan bakıldığında görülen, insan eliyle yapılmış, dünyadaki tek eserdir... Bu inanılmaz eser, 9 eyaletten geçer, çölleri, bataklıkları ve otlakları aşar... O hep aşmış da; Çin Seddini, Hunlar'da dahil bugüne kadar, daha hiç bir ordunun, aştığı görülmemiş, duyulmamıştır... *** Siyasetçilerin "cazibe merkezi" olarak gördükleri Futbol Federasyonu, yeni başkanını bulmak için aslında boşuna uğraşıyor... 223 delegenin borusunun, başkaları tarafından öttürüldüğü "bağımsızlık" gücünün asla işlemediği, işlettirilmediği bir ortamda, futbolumuz yeni patronuna "seçim" aldatmacası altında kavuşturulmaya çalışılıyor... Ama kucaklaşan iki sevgili, uzun flört devrelerinin arkasından doğan bir aşkla bağlı olmayacaktır ki birbirine... Çünkü, zorla evlendirilmiş bir çiftin mutluluğu kadar yapmacıktır bu beraberlik... Esas mutlu kişiler ise, gelin ve damat yerine "dediğimizi yaptırdık" diyenler olacaktır... Ve futbolsever de, saf ve temiz duygular içinde, Türk futbolunun dümenindekileri kabullenmek zorunda bırakılıp; yelkenleri üfleyenler, rotayı çizenler, dışarıdan hükmetse de, birilerinin, zorla gerdeğe sokulmasına bakakalacaktır... Biz özerkliği, içimize sindirmek için uğraşırken, birileri, bize bunu hazmettirmemek için çalışmıyor mu; işte biz, buna kahroluyoruz... *** Futbolcularına verdiği her para sözünün arkasında duramayan bir başkanın, Kulüpler Birliği'nin de başında olması şanssızlığını yakalaması, aslında sevinilecek bir olay değil, oturup, kara kara düşünülecek bir acıklı durumdur... Siyaset rüzgârına kapılıp, kime eseceği belli olmayan "birlik" sözünün, sadece kağıt üzerinde kaldığı bir kuruluş, Anadolu futbolunu yönlendiren başkanların da saygınlığını yitirmektedir... Anadolu insanı mert olur... Anadolu insanı, baskılara boyun eğmez... Anadolu insanı, her "kulağınızı çekeriz, ayağınızı denk alınız haa" diyerek korkutulmaya, başkalarının menfaatleri doğrultusunda yönlendirilmeye, hele "aba üstünden sopa" gösterilmeye pabuç bırakmaz... Ve Anadolu insanı, kukla olmaz, olamaz... *** Ayhan Bermek, spor ve iş aleminin gerçekten saygın bir kişisidir... Onun kırdığı bir insan yoktur... Duygusallığının, her zaman göz pınarlarından yaş şeklinde inmesi, bir insanı kucaklarken yürekten sarmalaması, hep içten gelen saflıkla yüklüdür... Ama Bermek, şu saatten sonra, daha dün kendisini beğenmeyen, sonra da siyasetin ağırlığı ile saf ve yön değiştiren bazı dönek delegelerin gücüyle, federasyon başkanlığı görevine gelmemelidir... Çünkü Bermek'i, buraya taşıyan güç, siyasi güçtür... Siyasete kolunu kaptıran kişiler, onun bitmek tükenmek bilmeyen istekleri karşısında günün birinde başkan değil "kukla" olur... Daha düne kadar, sadece 3 kulübün dışında destekçisi yokken, ibrenin kendisinden yana döndürülmesini "peşin seçim zaferi" gibi algılamak Bermek'e yakışmamalı... Çünkü o Bermek adı, bir saygınlığın ifadesi olarak gönlümüzdedir bizim... Siyaset gölgesinde kalmak ve onun sayesinde taraftar bulup güç toplamak, Ayhan Bermek'e saygı değil, kaygı getirir... *** Şu saatten sonra, Bermek seçilmiş, Ulusoy gelmiş bize ne... Biz; siyasi gücün oyuncağı olmayacak bir federasyon istiyoruz... Biz; yönetiminde, siyasi bağlantıları yapıp, ağırlığını hissettiren kişileri, rakip takımları havalimanlarında, yumurta yağmuruna tutacak gurupları örgütleyen, stad koridorlarında, dilediğini koruma yapan, Türkiye'nin imajının zedelenmesine sebep olan yöneticilerin bulunduğu bir federasyonu istemiyoruz... Biz; bukalemun gibi renk ve saf değiştiren, devlete bir açığı olduğu için, siyasilere boyun eğen, sadece televizyon ekranlarında gözükebilmek, işlerini genişletebilmek için, yöneticilik hevesine kapılanların yöneteceği bir federasyon istemiyoruz... Biz; birbirini yiyen değil, dost elini uzatan başkanların kaynaştığı, Türk futboluna gerçekten hizmet aşkıyla tutuşan, onun bunun tavsiyesi ile mesai arkadaşını seçmeyen, göğsünü her zorluğa siper eden ve bugüne kadar aşılmamış "Çin Seddini" bile aşmayı göze alan bir federasyon istiyoruz... Biz, siyasilerin kendi işlerine bakıp, özerkliği kukla yapmamasını, elerinde bir eğlence kaynağı olarak görmemesini istiyoruz... Biz sadece istiyoruz... Alamayacağımızı, sevinemeyeceğimizi, mutlu olamayacağımızı bile bile istiyoruz...