Yooo!... Bu kadarı da fazla artık. Futbolu futbol kılığından çıkartmak için böylesine bir çirkin ortaklığın içinde bulunmak Beşiktaş'a yakışmıyor. Tribünler bir âlem. Futbolcular bir âlem. Hele saha kenarındaki teknik direktörü bir başka âlem. Futboldan başka her şeyi düşünenlerin koalisyonu, hem koskoca Beşiktaş camiasına, hem de Türk sporuna zarar veriyor. *** Tribünlerin gazabından korkup, çoluk-çocuğuyla maça gelmemek, dün bir defa daha seyirci zâfiyetini yaşattı İnönü'de. Üstelik Pakistan'daki depremzedelere yardım için hasılatın bağışlanacağı duyurulmasına rağmen 11 bin 350 kişi ancak bulunabildi. O gelenlerin çoğu da maç öncesi başladılar küfüre. Dakikalar ilerledikçe dozajı arttırıp insanı utandıran boyutlara eriştirdiler sözlü saldırılarını. Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakçı'nın gözünün içine baka baka "Sen F.Bahçe'nin uşağısın, Allah belanı versin" diye kin kusmak ne demek yahu? İki yanlış düdük çaldı diye, Oktay Demiray'ı bahane edip, "Aziz'in köpeği, i.... hakemler" yakıştırması ne iğrençliktir yahu? Saha içinde kaptan Tayfur'un, kulübede Rıza Çalımbay'ın kışkırtıcı ve isyankâr tavırlarıyla dolduruşa gelen tribünler dün resmen sınıfta kalmıştı. *** Sahada oynanan futbolu unutturan bu çirkin manzaralar yüzünden zevk almadığımız karşılaşma tam bir kör dövüşü şeklinde geçti. Rıza Çalımbay, çoğu zaman 18'e bile almadığı futbolculardan kurduğu kadroyla daha maçın başında Kayserispor'u rahatlatmış gibiydi. Çağdaş, Mustafa Doğan ve Ali Tandoğan sanki birer yabancı gibi oyun içinde kaybolurken, Beşiktaş'ta ne yaptığını bilen sadece iki kişi vardı. Birisi Kleberson, diğeri ise Ailton. İki Brezilyalının müthiş didinmelerine ve arzularına eşlik eden tek yerli ise Tümer'di. Ama bu Tümer, Milli Takım'daki Fatih Terim'in yoğurduğu o Tümer değildi yine de... İbrahim Toraman'ı sağ kanat savunmasına hapseden Rıza Çalımbay, sanki Fatih Terim'e sitem ediyor gibiydi: "Ben Toraman'ı, Tümer'i böyle oynatırım hocam." Bir gün önce F.Bahçe ve G.Saray'ın rakipleriyle olan boğuşmalarını gördükten sonra dün Beşiktaş'ın futbolu katıksız kuru ekmek gibi geldi bize. 60 dakika bir tek hareket yapmayan Youla'ya tahammül ettik. Ailton'un oyun şeklini de zora sokan Youla'nın bu tahammülsüzlüğüne, ne yazık ki Çalımbay maçın üçte ikilik bölümünde sabır gösterdi. Cordoba'nın 2 kritik pozisyondaki refleksi olmasa Beşiktaş dün bir kahır gecesi daha yaşayacaktı. Çünkü bu Beşiktaş'ın dün Kayserisporlu Johnson gibi cansiperane savaşan bir adamı yoktu. Savaşmadan kazanma beleşçiliği dün gece Beşiktaş'ın sığındığı tek yoldu. Onlar seyircinin istediği gibi "Adam gibi oynayıp" maçı kazanamadılar.