Adem diye biri!

A -
A +

Futbolun herkesçe bilinen gerçekleri var... Önce isteyeceksin... Neyi? Kazanmayı... Sonra, takım olmayı öğreneceksin, çünkü futbol takım oyunu... Daha sonra da, özel yetenekleri olan oyuncularla kadayıfın şerbetini dökeceksin... Peki, bütün bu basit işlerin hangisini F.Bahçe'de görüyoruz? Her biri yıldız, her biri, milyon eurolarla bin bir yalvarışlarla Türkiye'ye getirilmiş... Sarı-lacivertli taraftar mutlu olsun diye... Ama heyhat... Alex polemiği ile takım ahenginin bozulduğu bir ortamda, Başkan Yıldırım bir iki gün önce Samandıra Tesisleri'ne giderek, tüm sevimliliğini gösterip, futbolcularıyla şakalaşıyor... Bütün bunların sebebi, kötü gidişe "dur" demek için moral vermek... Ve geliyoruz dün geceye... Kasımpaşa'nın başındaki hocayı Türkiye'de tanıyan 50 kişi çıkmaz... Fuat Kılıç diye birisi... Metin Diyadin'in getirdiği ve o gittikten sonra yerine bıraktığı yardımcı antrenör... Ama Kasımpaşa'ya bakıyorsunuz; usta bir teknik direktörün taktiksel anlayışını, sahada mükemmel uygulayan bir ekip görüntüsünde... Koşan o, mücadele eden o, pozisyon üreten o... Koskoca F.Bahçe ilk yarıda tek korner, tek bir şut atabiliyor, hepsi bu... Çünkü ilk devredeki sarı -lacivertli takımda müthiş bir dağınıklık var... Stoch, Mehmet Topuz Alex son derece isteksiz... Peki ya ikinci yarı? F.Bahçe Alex'siz ama Kuyt, Caner ve Krasic'li... Ama oyunda değişen bir şey yok ki... Kasımpaşa, Adem gibi müthiş bir futbolcunun önderliğinde, Uche ile golü bulduğunda işin burada kalacağı bile şüpheliydi... Nitekim maçın kaderini değiştiren ikinci adam Hüseyin oldu... Şu bir gerçek ki, Aykut Kocaman devri F.Bahçe'de sona geldi... Bu bir gerçek... Kendisine istediği kadar başkan sahip çıksın... Kazak sökülmeye başladı bir kere...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.