Ağlama zamanı!..

Daha önceleri, iki defa eline gelen liderlik fırsatını bozuk para gibi harcayan Beşiktaş, dün daha büyük bir kısmeti bir defa daha elinin tersi ile itti... Gündüz seansında, Sivasspor'un G.Antep deplasmanında aldığı yenilginin, kendisine moral olacağını zannederek çıktığı karşılaşmada, ne hesap tuttu, ne puan... Üstelik, F.Bahçe'nin, cezalılar ve sakatlar yüzünden, öylesine sahaya çıkardığı kadroya prim tanıyarak, taraftarını adeta kahretti... Sarı-lacivertli takımda belki de hayatında ilk defa stoper oynamak zorunda kalan Gökhan, bu yerin hiç yabancılığını çekmeyerek, aksine çok da başarılı oynayarak, F.Bahçe defansının cankurtaranı oldu... Öyle ki, yanındaki partneri Yasin ile maç öncesi tüm olumsuz izlenimleri de silerek, Beşiktaş'ın ekmeğine yağ sürdürmedi... Selçuk'u da geri dörtlüye adeta yapıştıran Aragones, forvette Semih ve Güiza ile hele ilk yarıda sayısız fırsatlar yakaladı... Çoğu kez, Rüştü'nün kurtarışlarıyla savuşturulan F.Bahçe ataklarında, Beşiktaş'ın yüreği ağzına geldi... 32. dakikada siyah-beyazlı takımın defansındaki şaşkınlığı ve kademe hatasını, elini kolunu sallaya sallaya değerlendiren Güiza, skoru değiştiren akıl dolu golü attığında, Beşiktaş taraftarının başından aşağı kaynar sular döküldü... Kaçan o kadar gol fırsatlarının yanında, kaçırılmayan bu gol, ligin ilk yarısında, yine Güiza'nın attığı golün kopyasıydı sanki... Peki bu arada Beşiktaş ne yapıyordu? Hiç... Delgado, Tello ve Holosko'nun çok kötü başladıkları ilk yarıda siyah-beyazlı takım adeta havanda su dövdü... Birkaç cılız atak hepsi bu... İkinci yarı Yusuf ve Cisse takviyesi ile dengeleri değiştireceğini zanneden Mustafa Denizli'nin hesapları. 53. dakikada iflas etti... Bu dakikada, Beşiktaş'ın sol tarafında kısa paslarla eğlenen F.Bahçe, kalenin tam karşısında Semih'i herkese unutturarak, ikinci golü bulduğunda İnönü'de işlerin ters gideceği belli olmuştu artık... Ama 64. dakikada, sahanın o ana kadar en kötü futbolcusu Holosko, orta sahadan aldığı topla kendi gitti, tam ceza sahasının yayına geldiğinde müthiş vurdu... Bu gol maça, tribünlere ve sahadaki Beşiktaş'a heyecan getirdi... Uyuyan Kartal uyandı... Denizli'nin Ernst'in yerine Serdar Özkan değişikliğinin anlamını çözemeden, karşılaşmanın kalan dakikaları su gibi akıp gitti... Ama asıl giden ise Beşiktaş'ın liderlik ve şampiyonluk şansı idi... Sen, kendi evinde, eksik, iddiasız bir F.Bahçe'ye, Sivasspor'un mağlup olduğu bir günde 3 puan veriyorsan, artık oturup ağlaman lazım... Beşiktaş'ın bu saatten sonra yapacağı tek iş de bu olur zaten...