Ahh Burak ahh!..

Burak Yılmaz... Bu sezonun leblebi gibi gol atan futbolcusu... "Gol Kralımız" Rakip fileleri havalandırırken, kendisi de havalanan adam... Mahalle arasındaki maçta bile yapılmayacak yanlışı, milyonların gözü önünde yapmaya kalkıştığında kırmızı kart alnının taa ortasına yapışıverdi... Ohh ne güzel de oldu... Nedir bu şımarıklık? Nedir bu vurdumduymazlık? Devrenin sonu gelmiş Beşiktaş kalesi önünde numara yapıyor... Ernst'e faul yapan o... Sonra hiçbir şey yokken, suratını tutan o... Kendini yere bırakan o... Sonra da kalkıp, belki de Türkiye'deki en beyefendi yabancı Ernst'e yumruk sallayan o... *** Hani "Zorla güzellik olmaz" derler ya... Hem Beşiktaş, hem de Trabzonspor, bayan seyircilerin çığlıkları arasında bir türlü uykudan uyanamadılar... Koca 45 dakikada, bakınız Burak'la başladık yazıya... Çünkü, notlarımız arasında bir tek gol pozisyonu yok... Almeida ve Mustafa Pektemekli çift forvet düzeninde, maçı kazanmayı düşünen taraf Beşiktaş'tı... Trabzonspor ise, kendi ceza sahası önünde, rakibinin ataklarını kalabalık defans bloğu ile engellemeye çalıştı... Bunda ilk yarıda başarılı oldu da... İkinci yarıda 10 kişi kalmanın dezavantajı ile Trabzonspor, kendi yarı sahasına çekildi... Bunu fırsat bilen siyah-beyazlılar da rakiplerinin üzerine çullandıkça çullandı... Bunun bir mükafatı olacaktı elbet... Ve oldu da... Ama Holosko'nun golü ile Avrupa bileti aldığını zanneden Beşiktaş bir şeyi unutmuştu... Siyah-beyazlı takımı çoğu maçta yıkan Cenk'ti bu unuttuğu... İşte o Cenk, bu defa Olcan'ın attığı frikikte, baraj kurdurmada hata yapınca, bedelini Beşiktaş ödedi... TOLGA'DAN İMZA! Trabzonspor kalecisi Tolga, bir kalecinin en kritik zamanda nasıl sahne aldığını gösterdi dün... Her halde kendisinden ders alması gereken kişi de, Cenk olacaktır mutlaka...