Ankara piyangosu

Lig menüsünde ara yemekleri bile zorla yutan Kartal, dün bir ana yemeği afiyetle midesine indirdi. Oysa Ankaragücü, içinde bir sürü taş olan pirinç pilavı gibi hazımsızken Beşiktaş'ın dişini kırmadan yutuldu. Ligde en beleş galibiyetlerinden birini alan siyah - beyazlılar, yine zafer kazanmış gibi bayram etti. *** Bu Beşiktaş senede üç defa Ankara'ya geliyor. Ama gelin görün ki, tribünlerde bu takıma karşı en ufak bir merak yok. Sanki 19 Mayıs Stadı'nda sıradan bir amatör maç oynanırmış gibi tribünler sinek avladı. İşte bu Beşiktaş'ın büyüklüğünü değil, küçüldüğünün ilânıdır. Ligin dibinde debelenen bir takımı tayfaları terketmişti sanki. Maça fırtına gibi başlayan Ankaragücü, İbrahim Üzülmez'in buram buram ukâlalık kokan penaltısıyla erken moral buldu. Oyunu hem kanatlardan, hem de orta sahadan Beşiktaş yarı sahasına yığan sarı-lacivertliler ikinci ve üçüncü gollerini bulacakken, bu defa bir lüzumsuz penaltıyla berabere düştü. *** Carew'in penaltısıyla moral kazanan Beşiktaş buna rağmen Başkent ekibinin elinden oyun hakimiyetini bir türlü alamadı. Carew, İbrahim Akın ve Mustafa Doğan'ın müthiş gayretlerine orta sahadan sadece Tayfun'un desteği dışında, Beşiktaş yine bildiğimiz o etliye sütlüye karışmayan görüntüdeydi. İlk yarının uzatma dakikalarında buldukları gol ise sayısal lotoda trilyon bulmakla eş değerdi sanki. Oysa Ankaragücü daha ilk 45 dakikada skoru kendi lehine çevirecek bir çok pozisyon yakalamışken, böylesine kötü bir Beşiktaş'a yenilmenin kahroluşuyla 19 Mayıs'ın çimlerine uzanıp kalıverdi. *** Rakip sahanın ortasından kaleci Ramazan'a geri pas yapan bir takım, sakat ve cezalıların bolluğunda hiç beklemediği anda harika gollerle inanılmaz bir üç puan buldu. Ama kimse bu galibiyette Beşiktaş'ta güç ve futbolun bir arada kullanıldığını sanmasın. Siyah - beyazlıların en kötü günlerinde hazine bulmaları tamamen bir piyangodur. Hani, "sürüye kurt girince köpeğin korkudan çişi gelirmiş" ya. İşte dün toptan ve mesûliyetten kaçanların çoğunlukta olduğu bir takım için bugün ağıt tutulmaz ama, yarın mutlaka zabıt tutulur.