Arkada duranlar

A -
A +

Tuhaf milletiz... Hergün, iktidar, kirli siyaset, ekonomik çalkantı altında günümüzü gün ediyoruz... Emekliye, dünya yüzünde kabir azabı çektiren zihniyet bizde... Üniversiteyi özlenen bir tahsil durumundan çıkarıp, öğrenci kıyma makinesi yapmak da bizde... Öyle ki, balıksız gölde, ağ atan balıkçı gibi, umudu şans oyunlarında aramak zorundayız... Kim dost, kim düşman bilmeden, yuvarlanıp gidiyoruz işte...  Siyaset sahnesinde, yalanın kol gezdiği mâlûm... Oy için, normalde yolda "Rahvan" yürüyemeyenler, bir bakıyorsunuz bu uğurda bin takla atıyor... Bu sahnelere alıştık... Ama siyasetçilere taş çıkartacak kadar manevracı olan spor aleminin liderleri de, aynı oyunları sahneye koyunca, ister istemez ayranımız kabarıyor, tansiyonumuz fırlıyor... Önce "Falancanın arkasındayım" diye kestirip atıyorlar... Arabalarının arka koltuklarına kaykılıp oturuyorlar ya... Hep arkadan söz ediyor bunlar... Daha sonra yanındaki yağdanlıkları da hep bir ağızdan "Biz de arkasındayız" diye üç defa "Sağol" çeker gibi bağlılık bildiriyor... Fakat gün geliyor "Arkasında olunanlar" uçurum kenarına manzara seyredilmeye getirilip, arkalarından itiliveriyor... Sanki hiç bir şey olmamış gibi birilerinin hayatı devam, birilerinin hayatı ise sona eriyor...  F.Bahçe başkanı Aziz Yıldırım, şu son 5 yılda kimlerin arkasında durmadı ki... Otto Baric, Löw, Rıdvan, Zeman, Turan Sofuoğlu, Mustafa Denizli bunlardan sadece bazıları... Yıldırım, hepsi için de "Arkasındayım" diyerek, âlemi kandırmış, konuyu gündeme getirenleri ise kaynar suda haşlamıştı... Ama sonunda arkasında olunanlar, F.Bahçe sahnesinden apar topar çekilerek ve aşağılanarak indirilmiştir... "Okocha tıpış tıpış gelip, F.Bahçe sahasında futbol oynayacaktır" deyip, getiremediği gibi... "F.Bahçe mutlaka şampiyon olacaktır" deyip, bu gerçekleşmeyince, "Şampiyonlar Ligi'nde şampiyon olacağız" diye narkoza başladığı gibi... Aziz Yıldırım, unutulan sözlerinin altında hiç ezilmemiş, dimdik ayakta kalmıştır hep... Bir sporseverin Hıncal Uluç'un köşesinde belirttiği gibi "Aziz Yıldırım, F.Bahçe'ye gelmiş en başarısız başkandır... Çünkü onun 6 yıllık zamanında, G.Saray 5 defa şampiyon olmuştur" tezi bile F.Bahçe Başkanı'nı yine gündemde ve koltukta tutmuştur nedense... Çünkü onun, tribündeki paralı amigoların yönettiği zoraki toplulukları vardır... Çünkü o, arkasına kimseyi yaklaştırmaz...  F.Bahçe'deki bu "Arkada durma modası" şimdilerde G.Saray'a da bulaşmıştır ne yazık ki... Bu G.Saray'ı sadece elde kalanlarla şampiyon yapmış bir adam, tribünlerin alkışına, şampiyonluk kupasının kaldırılışına, Avrupa'da devlere kafa tutuşuna rağmen, sarı-kırmızılı camiadan postalanmıştır... Oysa, bundan birkaç ay önce Lucescu ile 3 yıllık anlaşma yapmak için can atılmış ve "Arkasındayız" teraneleri yayılmıştı... Emeğe, mesleğe, zafere saygı göstermeyenler, şimdi pahalı bir Terim macerasının ortasına balıklama atlamışlardır... Acaba Terim, o eski Terim midir? Evet Terim değişmiştir... Geldiğinin ilk gününde, kendisini bu göreve atayan seçilmiş üçlüye "Sizleri istemiyorum" diyecek kadar katı, omuzuna ve göğsüne daha fazla apolet isteyen bir hırstadır Terim... Lucescu'nun üç ayda aldığını bir ayda alacak bir pahalılıkta ve kulübe getireceği en az 30 milyon dolarlık bir yükü G.Saray'ın sırtına yükleyecek olan Terim'in, tüm camia, bu defa arkasında mıdır? Sakın ola ki, Scala'nın, Daum'un "Arkasındayız" deyip, sonra da tekme vurup, teneke çalanları unuttuğumuz sanılmasın...  Siyasetçilere rahmet okutan spor yöneticilerimiz, bir gün arkalarında kimseyi bulamazlarsa ağlayıp sızlamasınlar... Bu "Etme, bulma dünyasıdır." Mazlumun ahını alanlardan, bir şeylerin, aheste aheste çıkacak olmasından kimse sorumlu olmayacaktır... Ne demişler: "Söz biliyorsan, söyle inansınlar, bilmiyorsan söyleme, seni adam sansınlar!"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.