Aşkların en güzeli

A -
A +

Aşkların en güzeli Beklemek, hayal etmek ve de mutluluğu yakalamak... Zaten sonunda mutluluk varsa, her şey güzeldir bu alemde... Hele bir yıl, hep umutla gözlenen tatilin tadı, damağınıza yapıştı mı, çıkmak bilmez... Ve de, Bodrum'da Billurkent'te iseniz, siz dünyanın en şanslı kişilerindensiniz... İtalyan'ların o gök mavili formaları halt etmiş, Bodrum'un muhteşem denizinin rengi varken... O, insanı bunaltmayan 40 derecenin üzerindeki sıcaktan bile asla kaçmazsınız... Bodrum aşkı, içinize bir yerleşti mi, yandınız demektir...  Salih Sezer, Ali Sami Alkış gibi gazeteci arkadaşların yanı sıra, yeniden doğan dostlukların lezzeti bir başkadır burada... Onlarla, Türk futbolunu, F.Bahçe'yi, G.Saray'ı ve Beşiktaş'ı uzaktan kurtarmanın reçeteleri kolay yazılır... Basın, daha bir gözlem altındadır buralarda... Her gün, onlarcasını Türkiye'ye getirdiğimiz yabancıların, bize sonunda "Nanik" yapması, buralarda Anadolu sporseverinin uyutulduğunun resmi belgesidir adeta... Hooijdonk'un kale önünde, bir metreden, boş filelere gönderdiği gole düzülen methiyetlere, taa uzaklardan katıla katıla gülmek, bir başka zevk olur... "Hooijdonk'tan müthiş patlama" "Hooijdonk'tan ilk bomba" gibi F.Bahçe'ye "gaz" veren manşetler, Bodrum'da öyle zannedildiği gibi yankılanmaz asla... Palavralar, bir avuç taraftarı mutlu ederken, gerçek sporsever, spor okuru ise, İstanbul büyüklerine yapılan yağların komikliğini daha iyi görür...  F.Bahçe için canını bile verecek kadar fedakâr "Komutan Can Bartu" bile, Kadıköy'de yaşananlara bazen isyan eder... Cahit Baba; "Beni yıllardır kahreden o takımım, yine sıkıntılara gebe" gibi endişeler içinde boğulurken, transfer yanlışlıklarını fıkraların içine serpip, F.Bahçe'yi yine de sevimli hale getirir... Böylece nefret, yerini sevgiye bırakır... Dünya tarihinde bir Türk muhribinin Amerika'da karaya oturduğuna şahit olmuş bir kıdemli astsubay, şimdi, bunca varlık içinde, sportif başarısızlık yüklü F.Bahçe'nin nasıl okyanuslara açılacağının hesabını yapıyor Bodrum'da... Sen çok yaşa Cahit ağabey... Sendeki F.Bahçe aşkı, keşke birilerinde de bulunsa...  Zamanı tabii ki durduramıyoruz... Su gibi akan "Billurkent" mutluluğumuzdu, sona yaklaşırken, yakında içine dalacağımız tribün kavgalarının, yönetici dalaşmalarının endişesiyle, tatil aşkımızın tadına tam varamıyoruz... Denize koşmak dururken saçmalıklara dalmak ne kadar kötü... Daha düne kadar kadro dışı kalmışken, şimdi kaptan yapılan F.Bahçeli Yusuf gibi şaşkınız... Aşklar, artık İstanbul'da değil... Aşklar, her gün tinercilerin saldırısına uğrayıp, kapkaçcılara çantasını vererek canını kurtaranların yaşadığı İstanbul'dan çok uzakta... Aşklar, stad küfürlerinin duyulmadığı, yollarda kafaların yarılmadığı, Bodrum gibi cennetlerde yaşanıyor artık... Bizi, bu aşkın kucağına atan Necat Kabaklarlı'nın, Eyüp Karadayı'nın, Gönül Boduroğlu'nun hakkını nasıl ödeyeceğiz?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.