Ligi, işi, sahadaki futbolu artık ciddi tutan Beşiktaş, engel atlamaya devam ediyor. Rakibin, bir zamanlar Anadolu'nun "Beyliğini" yapmış Trabzonspor olması bile fark etmedi. Çünkü Beşiktaş "Var mısın, yok musun" programındaki geriye sayıp kutuyu açtırıyor. Daha 6. dakika. Holosko "zapt edilmez" bir savaşçı kimliği ile Erdinç'i katlayıp geçtiğinde, Tolga'nın önünde Nobre "Armut piş, ağzıma düş" diye boşuna beklemedi golü. 45'te Delgado patentli gol ise İnönü'de Trabzonspor'un elekten geçirilen un gibi, pişirime hazır hale gelmesi demekti sanki. Her ne kadar, erken erginleşmiş çocuk gibi hiper aktif hareketleriyle oyunu karıştıran Serdar Özkan'ın dağınıklığına, A.Tandoğan, G.Zan, B.Mercimek ve İ.Üzülmez gibi ince işlerden habersiz futbolcularına rağmen Beşiktaş, şampiyonluk için "histeri krizine" yakalanmışçasına bir devrelik "canavar" görüntüsüyle, bahar geldiğinde uçarken ışık saçan "Ateş böceği" gibi sevenlerine mutluluk saçtı. Ligin ilk yarısında, Trabzon'daki maçın da hakemi olan Bülent Yıldırım, o karşılaşmada Rüştü'yü haksız yere oyundan atmıştı. MHK, dün geceki karşılaşmaya yine bu hakemi verdiğinde "bir bildiği vardır" diye düşünmüştük. Ama Yıldırım, bu defa da Toraman'ı yok yere oyundan atarak kariyerini erken sıfırladı. Eyyamcılığına eyyam kattı... >> BENİM YILDIZIM Trabzonspor'un tehlikeli ataklarını inanılmaz kurtarışlarıyla eriten Rüştü, gecenin yıldızı oldu...