Ayranı yok içmeye!

Portekizli futbolcuların "kellesini" istediği Carvalhal'ın apar topar gönderilmesi ile en doğru işi yaptıklarını zannedenler, dün gördüler Hanya'yı, Konya'yı... Rüştü ve Holosko'lu onbirle, değişimin(!) ilk adımını atan Tayfur Havutçu için, tamam, erken konuşmayalım ama Allah aşkına bir Mourinho mu geldi bu Beşiktaş'ın başına yahu... Maç bitmiş Havutçu konuşuyor: "Karabük'ten bir puan almak başarıdır" Ve devam ediyor: "Kırmızı kartlar için futbolcuları uyardım ama dinlemediler" Tövbe tövbe... Bir teknik adam, Carvalhal gibi düzgün bir insan kovulup, henüz daha başındaki bin bir türlü dert bitmemişken Beşiktaş'ın hocalığına getiriliyorsa, kalan 7 maçta alınacak sonuçlar da, şimdiden bellidir yarı yarıya... Bu Quaresma, bu Almeida ile mi Süper Final'de yol alacak Beşiktaş? Bir Fernandes, biraz Sivok, biraz da Hilbert, nereye kadar taşır Kartal'ı? Kimse kimseyi kandırmasın... "Ayranı yok içmeye, atla gider çeşmeye" Ya da, görüntü var ses yok... Ne derseniz deyin uyar bu Beşiktaş'a... Dün, Karabükspor, siyah-beyazlı takımı önce 10 sonra 9 kişi kaldıktan sonra, iyice benzetecek fırsatları da peşi sıra yakaladı.. Ya onları değerlendirseydi? Mehmet Yıldız'la başa çıkamayan siyah-beyazlı defans, bilhassa Almeida'nın ve Egemen'in kırmızı kart görmesinden sonra adeta perişan oldu... Almeida demişken bir paragraf açalım ona... Süper Final'de, en az 2, belki de 3 maç, o attığı lüzumsuz dirseğin acısını Beşiktaş'a çektirecek bu mesuliyetsiz Portekizli... Quaresma'nın dünya umurunda değil... Yazık... Hem de çok yazık... Beşiktaş bu kafayla Süper Final'e gidecek haa... Gitse ne olur, gitmese ne olur? BRAVO KORKMAZ'A Devre arasında yaptığı transferlerin bolluğu ile tepki çeken ama zamanla bunların hepsinin tam isabet olduğu anlaşılan Bülent Korkmaz müthiş ivmesiyle yılın hoca adayları arasındadır...