Aza kanaat etmeyen takım

Ligin başladığı ilk günden bugüne üstüne koyan tek takım Beşiktaş... Oysa başta ben de dahil olmak üzere, böyle bir umudum ve beklentim yoktu... Hatta zaman zaman, Beşiktaş'taki "Feda" olaylarını; Quaresma konusundaki katı tutumu; eldekilerle mücadele verilmesini çok sert eleştirilerle gündeme getirdik... Ama Samet Aybaba ve ekibi Beşiktaş, eleştirilere kulaklarını tıkayıp, bizim gibi düşünenlere tokat gibi cevap verdi... Her maçta gol bolluğu... Bir takım başka ne yapsın? İşte F.Bahçe... 100 milyonluk bir takım, sadece Krasic ve Kuyt'a 35 milyon euro saymış F.Bahçe bugün o bizim beğenmediğimiz Beşiktaş'ın 2 puan gerisinde... Ve en önemlisi de, haftalardır liderlik koltuğundan inmeyen G.Saray, maç fazlası Beşiktaş'ın averajla arkasında... "Elden gelen budur" felsefesine uymayan düşünce farkıyla, adım adım kendi bildiği yoldan "uygun adım" giden Beşiktaş, dün gece de Akhisar önünde adeta "Azgın bir boğa" gibiydi... Ne doymayı bildi, ne saldırmayı... Bu kadar iştahlı, bu kadar bütünlük içindeki bir takımı seyretmenin zevkini yaşayan bizler ise, o Beşiktaş'ı alkışlamayalım da ne yapalım... Sahanın en iyilerinden Necip, genç yetenek Oğuzhan, Olcay, Holosko, Almeida ve Fernandes, İnönü çimlerinde adeta dantel ördü... Akhisar'ın asla oyunu çirkinleştirmeyen futbol anlayışı içinde; karşısında gole açmış gibi üstüne çullanan bir takım bulmasına rağmen, sıklet farkını hiçe sayarak, bazen Beşiktaş'ın en zayıf yönleri olan kanatlardan, şeref sayılarını bulmaya çalıştı... Ama dün geceki Beşiktaş'ın, bu defa kalesini bir defadan fazla açmaya hiç niyeti yoktu... Maçın başında 4 dakikada bulunan iki golle adeta maça 2-0 başlayan bu arzulu, iştahlı Beşiktaş'ın karşısında kim olsa, teslim bayrağını çekmek zorunda kalırdı...