Barcelona modeli

A -
A +

İspanya'nın Katalonya Özerk Bölgesi'nin güçlü ekibi Barcelona, dünyada göğsüne reklam almayan belki de tek takım... Onlar "Bizim formamızı satın alacak babayiğit, bu dünyada bulunmaz" tezinin yılmaz savunucuları... Sadece UNICEF adını göğüslerine yazdıran ve bundan tek kuruş almayan Barcelona, reklam almama geleneğini belki de daha yıllarca sürdüreceğe benziyor... Bu sezon bizim ligimizde yeni başlayan, sırt numarasının üst tarafına reklam furyasından "3 büyükler" arasında tek faydalanmayan takım Beşiktaş... Ezeli rakip taraftarlarının "Reklam bulamadı, o yüzden alamadı" gibisinden alaycı tenkitleri ile karşılaşan siyah-beyazlı yönetim, sonunda, Barcelona'nın UNICEF örneğinde olduğu gibi, sosyal amaçlı, hem de bedava cinsinden "Türk Kızılayı" reklamını sırtına yazdırdı... Beşiktaş'ın "hayırseverlik damlararının" kabararak ve Türkiye'nin, formasına bedava reklam alan tek takımı olmasını alkışlamaktan başka çaremiz yok... Siyah-beyazlılar için yakıştırılan "Reklam bulamadılar, Kızılay'a mecburen jest yaptılar" sözcükleri, işin sadece para olmadığını ve bazen "hayırsever" rollere soyunmanın da geçerli olduğunun bir örneğiydi... Tebrikler Beşiktaş... Naz çekilen, tek adam! F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, futbol dünyasında ve yöneticilik sınırları içinde, kendine göre kanunları, prensipleri ve otoritesi olan bir kişidir... Tuncay'ın F.Bahçe'den ayrılacağı haberlerini, o zaman kendisine sorduğumuzda "Eğer Tuncay, F.Bahçe'den daha güçlü bir takım bulduysa, yolu açık olsun" diye cevaplamıştı... Ve eklemişti: "Tuncay'dan para kazanacağız diye, onunla yeni mukavele yapmam" İşte Aziz Yıldırım böylesine enteresan bir başkan... Aurelio'nun menajerinin 500 bin dolar için diretmesine rest çeken adam... Üstelik Aurelio gibi birisini bulamayacağını bile bile, onun gitmesine göz yuman adam... Şimdi her ne kadar hem Tuncay'ı, hem Aurelio'yu arasa da, bu ikiliye F.Bahçe kapısını şartlı açan adam... Diyor ki "Tuncay gelmek isterse, bonservisini kendisi halleder öyle gelir... Yoksa onun için, ben beş kuruş bonservis parası vermem." Ama gelin görün ki; bu Aziz Yıldırım, Lugano konusunda yumuşak mı yumuşak... Aylardan beri hem kendisini, hem de yönetimi parasal konuda inim inim inleten ve ligin 3. haftasına gelinirken nazlana nazlana imza atan Lugano konusunda, Başkan Aziz Yıldırım'ın, Tuncay'a ve Aurelio'ya gösterdiği sert yüzü, nedense birden yerini gülümsemeye ve toleransa bıraktı... Neden mi? Taraftarına 3 yıl şampiyonluk sözü veren başkan, geçen sezon golcü Güiza kadar gol atan Lugano'nun yokluğunu iki maçta hissetti... Ve ondan iyisini bulamayacağı için de, Lugano'nun kaprislerine, belki de, ilk defa teslim oldu... Başkan Yıldırım da, Lugano da işi uzatarak, hata yaptı aslında... Olsun... Zaten ne demişler... "Dünyada 2 kusursuz insan vardır... Biri ölmüştür, diğeri doğmamıştır..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.