Beşiktaş bu işte !

Lig zirvesinin iki ortağından birisi olan Beşiktaş, puana en ihtiyaç duyduğu bir günde, Antalya'da puan bırakarak, bir büyük beceriksizliğe imza attı... F.Bahçe'nin takipçilerinin bir bir devrildiği haftada, Beşiktaş, Antalya'daki gol düellosunda son dakikalarda yenilgiden kurulurken, heyecan, doruk noktasına çıktı ama futbol adına olumlu görüntüler yine ortalıkta gözükmedi... Atılan tüm goller futbolun eseri değil, iki defansın ve kalecilerin ortak ikramlarıydı... *** Ringde iki boksörün, birbirlerini yoklamaları gibi, ilk dakikalardan itibaren kaçak dövüşen Beşiktaş ve Antalyaspor, bir türlü gardlarını düşürmediler... Ama bir gerçek de, bu dakikalarda ortaya çıktı... Bu maçın gollü geçeceği sinyalini, iki tarafın da savruk defanslarının görüntüsünde gizli olduğu belliydi... Ve 33. dakika geldiğinde, ilk hatayı Beşiktaş yaptı... Görev yerini terk edip kenar çizgiye kadar neden geldiği belli olmayan Gökhan Zan'ın, rakibe ikram ettiği bir top, kale çizgisi içinde Serdar ve İbrahim Toraman'ın da katkılarıyla Beşiktaş fileleriyle buluşurken, ilk kaynar sular siyah-beyazlıların başından aşağı dökülüyordu... *** Beşiktaş'ın bu şok golün altından kalkacağı sinyali dalga dalga gelirken, 3 dakika sonra Bobo, Antalya defansının şaşkınlığını affetmedi... Aynı Bobo yine 3 dakika sonra bu defa Cordoba'nın ileriye çıkış zafiyetini ustaca değerlendirerek takımını öne geçirmesini bildi... Atılan goller, maçın kalitesine en ufak şekilde tesir etmezken, devrenin sonunda Beşiktaş rahat skorun havasını kaçırdı... Coşkun'un ustalığı karşısında, Beşiktaş defansının acemiliği ayakta duramazken Antalyaspor, bir anda yine ümit doldu... *** Kleberson'un sezon başından beri en olumlu futbol oynadığı Beşiktaş'ta, bir başka çalışkan adam da, Ricardinho'ydu... Koray'ın sakatlık sonrası bir türlü kendini toparlayamamış görüntüsü içinde forvette Gökhan Güleç'in, futbol adına, yine ortaya bir güzellik koyamaması, adam yokluğunda bulduğu forma şansını da artık zora soktu... Bu futbolcu, asla Beşiktaş'ın santrforu olamaz... Sadece "deli-dolu" koşmakla "9" numara giyilebiliyorsa, bunda bir yanlışlık vardır diyoruz... Dünkü Beşiktaş'ta Ali Tandoğan ve İbrahim Üzülmez'in forvete kattıkları zenginlik, siyah-beyazlı takımın F.Bahçe'nin takipçiliğine devamın, en büyük sebebiydi... *** F.Bahçe'nin takipçilerinin bir bir iflas ettiği haftada, Beşiktaş'ın da bu modaya uyması bu futbolla kaçınılmazdı... Deplasmanda 4 gol atan bir takım, 4 gol yiyerek gülünç duruma düşüyorsa, bunun affı asla olamaz... Çünkü bunun adı olsa olsa enayiliktir...