Gel Beşiktaş'ın maçına, doya doya gol izle... Bu güne kadar 11 lig maçının sekizinde ya üç atmış, ya üç yemiş siyah- beyazlı takım, dün de bu kuralını, 2 bonus katarak bozmadı... Antalya'nın bir maçla hükmünü vermek belki çok yanlış olacak ama zirve koltuğunu yakalamak için eline büyük bir fırsat geçmiş takımın, bu kadar kötü oynamaya hakkı yok... Haftalardır şans bulamayan Ali Tandoğan'a, eğer ben teknik direktör olsaydım, karşılaşmanın 10. dakikasında kemendi takardım... 90 kiloluk Almeida'nın bir pozisyonda Ali Tandoğan'a nal toplatması, bir savunma oyuncusu için sınıfta kalma notudur... Daha karşılaşmanın başında Almeida'nın kendisini hiç rahatsız eden olmadığı bir pozisyonda fileleri havalandırması, bu maçın da gollü geçeceğinin habercisiydi sanki... Beşiktaş'ta da Ali Tandoğan gibi tel tel dökülen bir bek vardı... O da Uğur Boral... Nitekim kademe hatasını unuttuğu bir dalgınlığında Uğur İnceman'ın varlığını unutması Beşiktaş'ı bir anda paniğe soktu... İlk yarının sonlarında Beşiktaş'ın bulduğu ikinci gol öncesi bariz faulü süzemeyen hakem Yunus Yıldırım, ofsaydı da "es" geçince Antalya'nın kalesi devre bitmeden düşüverdi... Yunus Yıldırım demişken bir küçük not düşelim... Sakatlığı her halinden belli... Maçı orta sahadan idare etmeye çalıştı adeta... HHH İkinci yarıda yine Fernandes, Almeida şov devam etti... Dün gece Beşiktaş'ın karşısındaki takım Antalya, bir puan alabilse haftayı lider kapatacak pozisyondaydı... Siz bakmayın Beşiktaş'a 3 gol birden attığına... Sen lig ikincisi olacaksın; ama en kritik maçta sahanda 5 gol yiyeceksin... Olmaz böyle şey... Samet Aybaba'yı ve Beşiktaş'ı ayrı ayrı kutluyoruz... Futbolu çirkinleştirmeden, sadece golü düşünen bir takım izlettirdikleri için... Ama ligin devre arası, acele iki bek almaları, şimdiden ufukta gözüktü...