Beşiktaş fıtık eder

Seyirci Beşiktaş'ı gerçekten mükemmel tanıyor... Dün gece tribünleri boş bırakırken, fıtık olacağını önceden kestirmiş ki, "Ne haliniz varsa, görün" dedi... Ve o Beşiktaş "Bu takımın UEFA'da ne işi var" dediğimiz Sarajevo gibi zayıf bir rakip önünde bile dökülürken ıslıklandı, yuhalandı ve aşağılandı... Öyle ki; hatlar arasındaki kopukluklar, çirkin futbol ve kötü sonuç, Beşiktaş'a hiç yakışmadı...  Lucescu, ne yaparsa nafile... Dün gece de Ali Eren'li, Dobrowski'li ve Yasin'li yeni kadrosuyla çareler aradı... Ama nafile... Sahada bir Yasin vardı... Sapır sapır dökülen, inatla "Ben bu takıma yakışmıyorum" diyen bir Yasin... Kendisine verilen şansı heba etmek için büyük çaba harcadı... Sol kanatta İbrahim yine felaketti... Kalede Cordoba ise kariyerine leke sürmek için adeta çırpındı...  Defansla forvet arasında köprü görevi verilen Amaral, bu takım için gerçekten faydalı mı, yoksa işi sadece koşmak mı anlayamadık... Forma bulduğu renklere tecrübesini bir türlü ekleyemeyen Amaral, galiba sadece Diyarbakır maçında yaptığı iki zarif hareketle hatırlarda kalacak gibi...  Beşiktaş'ın forvetinde Ahmet Dursun'un çalım sevdası, aslında çok şeylere mâloldu... Kimse Sergen için de methiyeler dizmesin... Bir insanın adı mı yoksa ayakları mı futbol sahalarında forma bulur... Sergen'i memnun edelim derken, Beşiktaş bazı değerleri kaybetmemeli... Velhasıl, Beşiktaş dün gece resmen intihar etti... Ve cümle aleme "Benden 100. yılda da bir şey beklemeyin" dedi...