Beşiktaş göz boyadı

Çok bilinmeyenli denklemlerin hüküm sürdüğü Beşiktaş, dün gece kuzu gibi bir Erzurum buldu... Bu sezonun en bol şutlu, en pozisyonlu maçı tribünlere keyif verdi... Her kötü sonuçta Fulya'yı basan taraftar bu defa takımına bahane bulamayınca, F.Bahçe'yle, G.Saray'la ve de hükümetle uğraştı... Hafta içinde kovulacak futbolcuları yönetime jurnal eden Daum, bazı oyuncularına yine de dün gece kıyak yaptı... Yönetimin vazgeçemediği, ama Daum'un ipini çekmek istediği Nouma'sız alınan bu galibiyet Beşiktaş'ın en doyurucu futbolu ve en klas golleriyle süslendi... *** Hakem Bülent Uzun maç öncesi tribünlerin büyük öfkesine hedef olunca, çareyi hemen buldu... Daha karşılaşmanın 7. dakikasında Simiçiç, son adam Selami tarafından düşürülünce kırmızı kart görmesi gerekirken Bülent Uzun'un kanatları altına sığındı... Böylece tribünler küfürü kesti, Bülent Uzun'la barış sağlandı... 14.dakikada Ali Eren'in serseri topuna yetişen Ahmet Dursun beklenen gol perdesini açınca, Erzurum'un gardı düştü... Üst üste gelen Beşiktaş atakları karşısında ise futbolları mahalle futboluna döndü... Bu fırsatı iyi değerlendiren Beşiktaş, ikinici golü bulmakta geç kalmadı... *** Erzurum'un bu hallere düşmesindeki tek sebep bir türlü antrenör beğenmeyen başkanları Cemal Polat'tır... Adam kıyma makinesi gibi teknik direktörleri köfte yapıp yedi... Gariban taraftar hâlâ daha "Erzurum, Erzurum" diye bağırsın... Tren kaçtı Dadaşlar, tren kaçtı... Dün Beşiktaş'ta Karhan, Bayram, Ali Eren klas olarak arkadaşlarından bir adım öndeydi... Ayhan çok çalışır gözükse de, tembel öğrenci gibi fazla etliye sütlüye karışmadı... İbrahim hâlâ Beşiktaş'ta oynadığının farkında değil... Topu ayağına aldı mı, sanki kuş tüyü yastığa gömülürcesine yere yapışıyor, etrafını umursamıyor... Freni yok, ayağı devamlı gaz pedalında... Ama direksiyon hakimiyeti "sıfır" bir şöför gibi... *** Bu maç Beşiktaş taraftarını bir yerde rahatlatırken, sakın ola ki; zirve için hesap kitap işine sokmasın... Erzurum dişleri, tırnakları sökülmüş bir aslan gibi mücadele ettiyse de, kaderine çoktan razı olmuş bir takımdı... Bu takımı yenmek için illa ki Beşiktaş olmak gerekmiyordu...