G.Saray ve F.Bahçe dururken; kimse Beşiktaş'ı ağzına bile almıyordu... Ama o Beşiktaş, üç büyüklerin kupadaki tek temsilcisi olarak etrafa şimdi caka satıyor... Ligde bile, en şanslı şampiyon adayı olarak gösterilen siyah-beyazlılar gösterişsiz ama kararlı adımlarla iki cephede de ilerliyor... Dün gece Beşiktaş'ın "Sıfır" hata ile oynayan defansı bütün övgüleri hak eden bloktu... Ronaldo'nun lezzet, kalite ve seyir zevki kattığı defans, dün Yozgat forvetlerini kalelerine yaklaştırmadı bile... Öyle ki; kaleci Myhre bir defa olsun, zor saniyeler yaşamadı... Ali Eren, sadece futbolu düşününce, dörtlü blokta yıldızlaşan isim oldu... Ahmet Yıldırım, klas hareketleriyle çok gerilerden forvetine nefis ortalar gönderdi... Beşiktaş orta sahasında kaptan Tayfur ve Baya da iyi işler yapınca, Kartal'ın kupa yolunda çelme yemesi, imkânsızlaştı... Siyah-beyazlı takımın sırıtan tek ismi Sertan'dı... Aman Allahım... O ne acemilik... O ne dağınıklık... O ne rezillik... Bu futbolcunun Beşiktaş forması değil giymesi, İnönü Stadı'nın etrafından bile geçmesi dün yasak edilmeliydi... Daum ona nasıl uzun müddet sabretti, anlayamadım... Beşiktaş'ın haksız kazandığı penaltının, kaçması adaletin bir tecellisiydi... Hakem Sebahattin Bitirim, kendisine fazla iş düşmemesine rağmen az da olsa Beşiktaş'a hep sempati ile baktı... O sadece kendisini G.Saraylı Arif gibi boylu boyunca yerine atan İlhan Mansız'ı inanmamakla en doğru kararları verdi... Yozgatspor ise, daha birkaç gün önce Kocaelispor'a 4 gol atarak gündeme oturmanın havasıyla çıktığı İnönü'de, hiçbir varlık gösteremedi... Rasim Kara'nın talebeleri, deği Beşiktaş'a dün gece bir 2.Lig takımına bile diş geçiremeyecek zavallılıktaydı... Velhasıl, taraftarının "Yakışır sana, yakışır sana... Şampiyonluk yakışır sana..." diye geceyi renklendirmesi, hiç de boşuna değildi... Şaka maka, Beşiktaş uygun adım bir yerlere gidiyor işte...